Soru: Hocam selamun aleykum. Bir vakıf kolejinde 14 yıldır öğretmenlik yapıyorum. Altı yaşında bir kız evladım var. Hocam […]
Bunu yapma maksadım gelecek kuşağa iz bırakmaktır. Kişi buna bakıp nefis muhasebesi yapmalı. Bu bir nevi iç âlemi kontrol eder.
Lise bittikten sonra ayrıldık 1.5 sene ayrı kaldık, üniversitede tekrar başladı ve benim tek tesellim hayatımdaki ilk ve son adam olması umuduydu.
Sorum aslında şu: yeni bir hayat kuruyorum. Öyle bir evlilik olsun ki; o evde Kur'an'ı yaşayan, ayaklı Kur'an olan hafızlar yetişsin. Bunun için her iki tarafta bilinçli olmalı.
Ben yalvardıkça o, daha çok içiyor sanki. Onunla bir yatakta yatmak beni iğrendiriyor.
Öpmeye, sevmeye kıyamadığım, kolay kolay yanlış yapmaz dediğim evladım, herkes tarafından gıpta ile bakılan evladım bir anda her şeyi yerle yeksan etti gibi geldi!
Fakat şehvet duygusunu şu kalbimden bir türlü söndüremiyorum. Kendimden soğuyorum. Zaman zaman kendi kendimi tatmin ediyorum aklımdan çıksın diye ama bunun bütün çabalarımın Allah’ın karşısında değersiz kalmasından korkuyorum.
Bizimle hiç ilgilenmeyen, arayıp sorma zahmetinde bulunmayan, özlem duymayan, başkalarının ihtiyaçları peşinde koşan babama karşı nasıl davranmalıyım?
İntiharı çok düşünüyorum ama tek sebep dinimizce yasak olması. Dualarım: yaşamam hayırlıysa sebep ver ölümüm hayırlıysa imanlı bir şekilde al canımı Allah’ım, yönünde.
Şimdilerde ‘cimrinin zekatı’nı verip binlerce liralık perdeler ve halılarla ev döşemek; elbiseler, süsler almak çok normalleşti.