Abdurrahman Bin Avf mezarı karşısında art arda sıralanmış iki dağ
Arkasında sevdasına dünyanın şahitlik ettiği kahraman ülke
Hocam, sizi dinliyorum. Dinledikçe, "evlenmek farzdır" diyorum. Sonra ailemle oturunca bakıyorum, "evlenmek, öyle hocanın dediği gibi değil" diyorum. Madem hoca doğru söylüyor, neden insanlar evlenmeyi o kadar geciktiriyorlar
Değerli hocam, rica etsem üniversite okurken nasıl bir evlilik gerçekleştirmek gerektiğini anlatır ve detaylı bir şekilde açıklar mısınız?
Yapılan bu sinsi politikalar Müslümanların dini ilimlere karşı yavaş yavaş soğumasını beraberinde getirdi. 18. yüzyıldan sonra özellikle batının bilim anlayışı hâkim olmaya başladı İslam topraklarında. Bilimde, batı ideal olarak görüldü...
Her alandan İslam’a sımsıkı sarılmış şu güzide hanımlara bir bakalım. Hangi alanda “Bizden bir şey olmaz.” dediler? Hangi alanda geri durdular? Aksine Allah’ın dinini yüceltmek için üstün bir gayret gösterdiler...
Gençler; doğruya, iyiye, güzele ilgilidir ve idealisttir. Onlar, zulme karşı, mazlumun yanında olmak ister. Sevdiklerine sadakatle bağlanır. Bütün fikrî hareketlerin dinamosu, ideolojileri hayata geçirmedeki güç, hep ‘gençler’ olmuştur.
Bu ümmete hizmet etmek isteyenler omuzlarında gençleri taşısın. Onlara analarını babalarını feda etsinler. Kasalarını açsınlar, bağırlarını sersinler. Bu ümmetin sesi, seccadesinde Rabbi ile buluşan gençlerin sesidir.
Anne babalarının anlayışsızlıklarını şikâyet ederler; fakat anlayış göstermezler. Sessiz kalarak, protesto ederek ses getirmeye çalışırlar.
Hocam şimdi sorumu herhalde tam anlamadınız ve umumi bir hüküm verdiniz. Sizden ‘durumumu göz önüne alarak’ bir yardım istiyorum.
Şimdi genç olsaydım, fıtratımda var olan yeteneklerimi tespit eder, onların en belirgin olan birkaç tanesini geliştirir; eğitim, okuma, gezi ve araştırmalarımı bu amaca uygun şekilde planlardım.