52
Aslı Yunancadan gelen bir kelime; ego. İslamî literatürdeki karşılığı ene/enaniyet olan batı kökenli bu kelimeyi çeşitli kaynaklardan araştırırken bakın ne ile karşılaşıyoruz:
1. Ben
2. Kendinizle ilgili fikir ve düşünceniz, özellikle de kendi önem ve yeteneğinize dair hisleriniz.
Bunlar yalnızca kelime anlamları, sözü edilen kavram üzerine yazılan kitaplarda ise her insanda bulunma riski gösteren bu his şu şekilde açıklanıyor: “Ego, uyku hâlidir; uyanık fakat bihaber olma hâli. Egonun hayal hâli yok edildiğinde öz, herhangi bir çaba olmaksızın uyanacaktır.” Genel manada kişilerin iç konuşmaları üzerine temellendirilmiş kendini en üstün görme, kendini beğenme hâlidir bu hâl. Hedefinde yalnızca dünya olan tüm işler egonun besin kaynağıdır. Bu durumda kişi bir nevi hayatına kendi çıkarları doğrultusunda yön veren bir hissiyatın esiridir. Bu esaret, bireyin çocukluk döneminden başlar ve yaşadığı her olumlu ve olumsuz olayda kişi benliğini oluşturan düşünceleri, bir binayı oluşturan tuğlalar misali üst üste dizerek bazen uç denebilecek derecede iyi bazense aynı derecede kötü sıfatlarla kendini tanımlar ve bu inanca paralel bir karakteri benimser.
İnsan, Allah Teâlâ’nın yaratmış olduğu canlı türlerinden bir türdür. Onu diğerlerinden farklı kılan şey ise düşünme yeteneğidir. Özetle değerdir, değerlidir. Fakat kendisine bahşedilen bu değerin çoğu zaman farkında bile değildir ne yazık ki. İnsanın kendisi ile ilgili gaflete kapıldığı en üstün değer ise İslam nimetidir. Allah Teâlâ’nın bir kimseye kendisine kulluk etmeyi nasip etmiş olması, o kimse için bir göz aydınlığı, bir onur ve sevinç kaynağıdır. Böyle büyük bir lütfa erişen kimse üzerinde normal şartlar altında tevazu ve şükür hâlleri hâkimdir. Dahası aklı başında bireyler, nail oldukları nimete layık olmadıklarını düşünür ve bunu itiraf ederler. Eğer aksi oluyorsa orada akıl devre dışı kalmış dolayısıyla insan ve diğerleri arasındaki tek fark da bu şekilde ortadan kalkmış demektir. Sıradan bir kimsede değil de mü’min bir kimsede müşahede edildiğinde akla zarar bir çelişkiye sebep olan ego, varlığını çeşitli şekillerde hissettirir. Bunlardan dikkat çeken birkaçını şu şekilde sıralayabiliriz:
a) Eleştiriye tahammülsüzlük
b) Kendinden başka herkesin nasihate muhtaç olduğunu düşünmek
c) Özellikle dinî meselelerde kendini bulunduğu çevre için bir nimet olarak görmek
d) Üzerinde taşıdığı tüm İslamî simgelere rağmen, Allah’ın ayetlerinden etkilenmiyor olmak
Bu tür durumlar genellikle Müslüman oldukları hâlde önceki yaşamlarında “teslimiyet” bilincini zıt yönlü uygulayan ve sonradan Rabb’lerinin dilemesi ile eksikliklerinin farkına varıp deyim yerinde ise İslam’a olan susuzluklarını gidermeye çalışan bireylerde izlenir. Bir müddet öncesine kadar İslam’sız olan bu yürekler birden bire İslam’a kavuşunca adaptasyon sorunu yaşayabiliyorlar; dine dair her konuda kendilerini ve takipçisi oldukları hocalarını tek söz sahibi görebiliyor, haricindeki tüm ihtimalleri kusurlu ya da din dışı diye afişe edebiliyorlar. Bu duruma, doğduğu andan itibaren İslamî bir yuva ve çevre gören bireylerde de rastlanabilir muhakkak ki fakat olasılığı düşük bir gerçektir bu. Sonradan kimliğini netleştirenlerde ekseriyetle izlenebilen bu acı manzara, kişinin hem İslam’ı hem de geçmişinde ailesi ve çevresinde sahip olduğu statüsünü bir arada bulundurma gayretindeki başarısızlığının bir tablosudur. Nitekim başarısızlık, bu tür bir gayretin kaderidir de zira en başta da söylendiği gibi İslam’da tevazu vardır; büyüklenmeme, her başarıyı başarının sahibinden bilme ve bildirme; teslimiyet vardır; sahip olunan statü her ne olursa olsun, belirleyeni O celle celaluhu olduktan sonra razı olup yetinme; ihlâs vardır; atılan her adımda, ağızdan çıkan her sözde hedefi rızayı ilahi koyma. İslam’ın elbisesi giyilip de ruhu unutulunca ya da ihmal edilince ortaya neydüğü belirsiz bir karakter çıkıyor ve İslam’ı aslı itibarı ile tanımayanlar cephesinde bu tanımlanamayan karakter İslam olarak algılanıyor.

Özlem Çelik / ElifElif “Müslüman Kadının Şahsiyeti” Kış Sayısı (2015-1436)

Elifelif İrt: (0212) 616 49 17 – 0542 482 56 76

Categories:

Comments are closed