SORU: Selamunaleyküm çok değerli hocam. İnsanları bu denli güzel bir şekilde aydınlattığınız için teşekkür ederiz öncelikle. Sorum şu; genel anlamda eş olarak toplum içindeki davranışlarımız nasıl olmalı? Toplum içinde eşimin elini tutabilir miyim, ona nasıl davranmalıyım, onun bana karşı tutumu nasıl olmalı? Yani çok ciddi mi olmalıyız yoksa ev içinde nasıl olunuyorsa toplum içinde de öyle mi olmalıyız?
CEVAP: Aleykümselam.
Eşler erkek olsun kadın olsun, evin içinde oldukları gibi toplum içinde de olabileceklerse neden ev kirası ödüyoruz ki? O zaman sokaklarda yaşayalım, kiradan ve masraftan da kurtulmuş oluruz. Kesinlikle sokakta, evdeki gibi olamayız. İki ağaç gibi de olamayız. Bu iki sert çizginin ortasında bir noktada durmalıyız. Biz elhamdülillah mü’miniz. Evde mü’miniz, işte, sokakta mü’miniz. Çıkarsak uzaya orada da mü’miniz biiznillah. Buna göre de bir sokak kültürümüz muhakkak vardır:
– Bir kere sokak sakıncalı bir yerdir. Kadın da erkek de tesettürü ile sokağa çıkacaktır. Tesettür, bedeni yabancı gözden korumak demektir.
– Umumiyetle insanlar nikâhlı olmayan iki gencin bir arada olmasına bir nebze tepki gösterirler. Mü’min bir toplumda ise nikâhlı olanların bile başkalarının dikkatini çekecek görüntü ile bir arada durmaması gerekir. İman farkı, mescitte izlenebildiği gibi ailece yolda yürünürken de izlenmelidir. Bunun adına vakar diyebiliriz, iman heybeti diyebiliriz.
– Eşler el ele tutarak yürüyebilirler. Bunun bir sakıncası yoktur. Eskilerimizin edebi, kadının erkekten bir adım geriden yürümesi şeklinde idi. Şimdi ise caddelerimiz umumiyetle rahat bir yürüme imkânı vermediği için en emniyetli nasıl yürünecekse öyle yürümelerini tavsiye edebiliriz. Ele ele tutulabilir ama bu el ele tutma bir abartı olmamalı. Karşıdan bakıldığında ‘el ele tutuyor’ anlaşılmalı ama ‘elden ele elektrik veriyor’
anlaşılmamalıdır.
– Eşler yolda yürürken veya bir açık alanda beklerken konuşabilirler, muhabbet edebilirler. Aralarında konuşmalarının hiçbir sakıncası yoktur. Bu konuşmalarını üçüncü kişilere duyurmamaları gerekir. Konuşurken mesela ikisi arasında bir tartışma konusu ise konuşulan, kavga izleme fırsatı verilmemelidir üçüncü kişilere. İletişim cihazlarının kullanılması için de benzer şeyleri söyleyebiliriz.
– Eşler, beraberlerinde çocukları varken çocukların kimin kontrolünde olduğunu kararlaştırarak yürümeleri gerekir. Ortada sokak tehlikesine terk edilmiş gibi olmamalıdır çocuklar.
– Bilhassa toplu taşıma araçları kullanılırken erkek, araca binmek ve seyahat etmekten çok, eşinin rahat seyahat etmesini düşünmelidir. Bu da önce eşinin binmesi ve ona yer bulduktan sonra kendisinin oturması, oturduğu yerin üçüncü kişilere temas açısından güvenli olup olmadığının tespiti gibi hususi durumlara da gayet dikkatli davranmalıdır.
– Büyük şehirlerde yollarda yürümek neredeyse araç kullanmak gibi ehliyet gerektirecek duruma gelmiştir. Eğer bir yol, eşlerin huzurlu yürümelerine mani ise o yolu tercih etmemelidirler. Taksi tutup gitmeli ama ona buna sürtünüp yürümemelidirler.
– Dinimizin bize çizdiği yol kılavuzu bellidir:
a- Yolda göz güvenliği,
b- Eziyet vermeme,
c- Selam görevini yerine getirme.
d- Yardım gerektiğinde yardım etme.
Bu kurallar tek başına yürürken de eşler beraber yürürken de kuraldır.
Öyle veya böyle eşler yolu, bir yere ulaşmak için kullanmalıdırlar. Muhabbet geliştirmek için ise evlerinin koridorunu kullansınlar.
Selamünaleyküm.
Nureddin YILDIZ
Categories:
Tags:
Comments are closed