SORU: Hocam sorum şu, evlilik yaşım geldi de geçiyor bile diyebilirim. İsteyenlerim olmadı değil fakat gelenlerin namazı tamsa kişiliği tam olmadı, kişiliği tamsa namazı tam olmadı ve ben namazı tam olmayan biriyle evlenmek istemiyorum. Fakat yaş ilerledikçe çevremdekiler artık laf etmeye başladı. “Ne var, namazı olmasın sen alıştırırsın, bak efendi biri” vs. gibi şeyler. Çok şükür, şimdiye kadar hayır dediğim hiç biri için pişman olmadım. Fakat artık “belki senin kısmetin öyle bir insandır, belki sen vesile olursun. Allah sana böyle bir eş yazdıysa geri çevirerek günaha giriyorsun” demeye başladılar. Gerçekten böyle bir şey olabilir mi? Yani imtihan için bana namazı olmayan bir eş yazılmış olabilir de, ben onları geri çevirerek günaha mı giriyorum? Bu bana pek mantıklı gelmiyor. Ayrıca bir arkadaşım “biz çok mu iyiyiz sanki onların eksik namazlarını bile kabul etmiyoruz, belki onlarınki bizden daha makbuldür ve daha iyilerdir. Çok irdelemeyelim” dedi. Bu konuda bir açıklık getirirseniz sevinirim. Eşler arası uyum ne derece gerekli ki, ben mi yanılıyorum? Namazımı kılıyor, ibadetimi yapıyor isem, ben kendime yakın bir eş olsun düşüncesinde yanılıyor muyum? Şimdiden teşekkür ederim. Mevla’ya emanet olun.
CEVAP: Bizim ölçülerimiz arasında taviz verilemezler ve esnetilebilirler vardır. İmani konulardan taviz vermeyiz. İbadetlerdeki gevşeklikler ise gevşekliğin boyutuna göre değişir. Evlilik öncesinde de böyle bir ölçüyü kullanmamızda bir sakınca yoktur. Eğer namaz bir karakter yani sadakat ve teslimiyet ölçüsü ise o ölçü, sizin için de çok şey ifade etmeli değil midir? Ayrıca bedensel tatmin yani göz zevkimizin yerini bulmasını önemsemeliyiz. Evliliğinizin vakti geldiyse o gerçekleşmiş olurdu. Allah’ın kaderini ne ileri ne geri almayız. Evlenemediğinize göre henüz vaktiniz gelmemiştir. Nice insanlar evlenerek zehirli bir hayata geçiş yaptılar. Bırakın her şey tabii yürüsün. Sizi Allah ezmez, merak etmeyin. Sabredin, sonunuz hayırlı olur.
Categories:
Tags:
Comments are closed