SORU: Selamünaleyküm sayın hocam. Daha önce size şöyle bir soru sormuştum: ”Karımı sevmiyorum. Hatta bazen nefret ediyorum. Karımın bulunduğu ortamdan ayrılınca böyle göğsümden öküz kalkmış gibi rahatlıyorum. ”Aman ölümlü dünya sınavımız bu olsun katlanırız gider” diyerek idare etmeye çalışmak doğru mudur? Bu şekilde idare edip sabretsek Allah c.c. gösterilen sabrın hatırına bir muhabbet verir mi? Bu konuda dinimiz ne buyurmaktadır?Teşekkürler. ” Sizde bana etrafımda bulunan en az üç kişiye durumumu genişçe anlatıp fikir almamı tavsiye etmişsiniz. Sayın hocam zaten durumumu anlatacağım insanlar ailemizi yani hem eşimi hem beni yakından tanıyan insanlardır. Bende eşimi keyfimden değil onun yaptığı yanlışlardan dolayı sevmiyorum. Karımın sadece benim bilebileceğim yanlışlarını gidip detaylı bir şekilde başkasıyla nasıl konuşayım hocam. Hadi diyelim ben bu kadınla evliliğe devam ettim. Ben bu insanların yüzüne nasıl bakacağım ya da bu insanlar benim karıma ne gözle bakacak. Bide zaten ben bu durumu çok sevdiğim dini bütün bir büyüğüme anlatmaya çalıştım. Yine her şeyi söyleyemedim tabi. Her şeyi anlatmama rağmen ve o insan beni haklı bulmasına rağmen. ”kesinlikle evliliğini bitirme” dedi. Yani toplumda böyle bir bakış var. Kimse bana ”tamam, sen haklısın, git boşan!” diyecek cesareti bulamıyor. O vebali almak istemiyor. Sizin başka kardeşlerimize verdiğiniz cevaplara bakıyorum. Genelde aklı, fikri, mantığı vurguluyorsunuz. Bundan şu sonucu çıkardım. Nasıl sizin gibi alimlerimiz bize doğruyu bulmamızda Allah’ın c.c. bir nimetiyse akıl mantık ve vicdanda bize Allah’ın doğruyu bulmamızda birer nimetidir. Kimselere anlatmadan akıl mantık ve vicdanımızla karar versek nasıl olur hocam. Bide önceki sorumda sabır meselesinden bahsettiğim için asıl sormak istediğim sorudan uzaklaşmışım sayın hocam. Asıl sormak istediğim şuydu: Dinimize göre sevmemek boşanmak için yeterli bir sebep mi? Dinimiz bu konuda ne buyurmaktadır sayın hocam. Bide merak ettiğim diğer konu evlilik böyle zulme dönüşmeli mi? Boşanmak dinimize göre üç defa ”boş ol” demek kadar kolayken. Acaba biz ananevi olarak mı bu işi zorlaştırıyoruz. Boşanmak bu kadar zor olursa evlenmelerde zorlaşmaz mı hocam. Gerçi boşanmalar artarsa insanlara kötü örnekte olabilir, Yani kafam karışık. Hocam özür dilerim sizin vaktinizi birden fazla mesajla çalmamak için kafama takılanları bir defada sormak istedim. Okusanız da Allah razı olsun okumasanız da. Cevaplasanız da Allah razı olsun cevaplama sanız da. Şu mesajı zatınızdan çok utanarak yazıyorum. İnşallah daha faydalı işler yapmanızı engellemiyorum dur. Kendimi itfaiyenin telefonunu meşgul edip başka yerlerdeki yangına müdahaleyi geciktirmiş gibi hissediyorum. Eğer görüşlerine değer verdiğim üç kişiye sormam gerekiyorsa ve eğer kıymetli vaktinizden çalmayacaksam öncelikle size anlatmak isterim. Saygılar, hürmetler.
CEVAP: Selamünaleyküm. Kardeşim, Elbette ateş düştüğü yeri yakar, herkes kendi derdini bilir. Buna itiraz edemem. İnsanların, ‘sakın boşama, sabret!’ demeleri de normaldir. Sen de olsan aynısını derdin. Bunu da kabul ederiz. Senin meselenle alakalı duruma gelince: Sonrasında nedamet duyacağın bir karar vermenden çekiniriz. Yoksa boşamak zor değildir ve asla, sevginin bulunmadığı bir evliliğin hatır belasına sürdürülmesi doğru değildir. Evlilik bir sevgi çemberinde sürmelidir. Eğer sen, fevri davranmadığını, uzun bir zamanın tecrübesi ile karar verdiğini söylüyorsan, elbette boşayabilirsin. Sana, kararında hata etmiş olabileceğini örnekleyecek bir eksikliğini ikaz edebilirim. Mesela sen, ‘gece benim cinsel ihtiyacıma beş ay üst üste cevap vermedi’ türünden bir dert zikretmiyor sun. Sadece olmayan bir sevgiyi öne çıkarıyorsun. Yine de sevgisizlik bir ayrılma nedeni olabilir diyorum sana. Seninle Rabbin arasında bir durumdur bu. Eğer daha fazla rahat etmek istiyorsan, eşinin de bu hususu yazmasını sağla. Bakalım onun kendine göre haklılığı var mı? Allah yardımcın olsun.
Comments are closed