Vakti yok,
Kuralı yok.
Bir ışık saçması gibi
Giriyor ince ince
Zamanın akrebi
Saçlarına takılan soru işaretleri
Bir adım daha ötesi
Boşa geçmiş bir renk fümesi
Ama sorsan
Gecenin katranını taşıyan göğe;
Hangi âlemin sırlarını sırtlanmıştır,
Siyahı maviye bulamak için
Kaç yıldız patlatmıştır sinesinde.
Tarlaya sorsan
Koyu kahve
Hangi yağmurlara teslim etti.
Siyah, simsiyah tohumu ki;
Yemyeşildir umudu.
Bir kere geçer dağların ardından sır.
Aranmakla bulunmaz, dedi
Koca ağaç gerinerek.
Hangi sabır,
Hangi zindanların
Korkunç, rutubetli, kasvetli odasına denk?
Kaç kişi daha devirir gölgeli adam
Şimdi sabır…
Direnişin en yontulmuş hâli belki de
Ama sabır;
Taşlarda bile inlemekte
ElifElif Dergisi – Yazı Atölyesi / Hazal Arife Aydın
Comments are closed