Merhamet ve şefkat, insandaki acıma ve yardım etme duygusudur. Toplumun huzurunun belki de en önceliğidir. Öfke ve zulmün altında yatan en önemli faktörler de sevgisizlik ve merhamet görememekten kaynaklanmaktadır. Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyuruyor:

 

“Merhamet et ki Allah da sana merhamet etsin.” İnsanlık ve Müslümanlığımızın birleşiminde bu duyguyu daha derinden hissetmeliyiz çünkü dinimiz canlılara şefkat temeline dayanmaktadır. Merhamet anlayışımızın sadece insanlara değil hayvanlara da olması bundan kaynaklanmaktadır. Nitekim Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem yüzüne damga vurulmuş bir eşeği görünce “Bu hayvanı dağlayana Allah lanet etsin.” buyurmuştur. Hayvan keserken dahi eziyet çektirmeden en güzel bir şekilde kesmelerini tavsiye ederdi.

 

İnsandaki bu şefkat ve merhamet duygusu, Rabbimizin merhametinin yansımasıdır. Şu hadis-i şerif bunu çok güzel açıklamaktadır: “Allah merhametini yüz parçaya ayırdı. Merhamet ve şefkat, insandaki acıma ve yardım etme duygusudur. Toplumun huzurunun belki de en önceliğidir. Öfke ve zulmün altında yatan en önemli faktörler de sevgisizlik ve merhamet görememekten kaynaklanmaktadır. Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyuruyor: “Merhamet et ki Allah da sana merhamet etsin.” İnsanlık ve Müslümanlığımızın birleşiminde bu duyguyu daha derinden hissetmeliyiz çünkü dinimiz canlılara şefkat temeline dayanmaktadır. Merhamet anlayışımızın sadece insanlara değil hayvanlara da olması bundan kaynaklanmaktadır. Nitekim Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem yüzüne damga vurulmuş bir eşeği görünce “Bu hayvanı dağlayana Allah lanet etsin.” buyurmuştur. Hayvan keserken dahi eziyet çektirmeden en güzel bir şekilde kesmelerini tavsiye ederdi.
İnsandaki bu şefkat ve merhamet duygusu, Rabbimizin merhametinin yansımasıdır. Şu hadis-i şerif bunu çok güzel açıklamaktadır: “Allah merhametini yüz parçaya ayırdı. Doksan dokuz parçasını kendi yanında tuttu, bir parçasını yeryüzüne indirdi. İşte bu bir parça rahmet sebebiyle yaratıklar birbirine rahmet eder. Hatta yavrulu bir hayvan bir tarafını incitir endişesiyle ayağını yavrusundan sakınır.” Efendimiz aleyhisselamın namaz kıldırırken çocuk ağlama sesi duyduğunda namazı kısa tutması, en güzel merhamet örneklerindendir.
Rabbimiz bir ayet-i kerimesinde şöyle buyuruyor: “Eğer kaba ve katı yürekli olsaydın onlar çevrenden dağılıp giderlerdi.” Bu ayet, âdeta her eğitimciye ve mü’mine ders niteliğindedir. Hoca talebesine, anne baba evladına, eşler birbirine bu şekilde davranmadığında istenilen sonuçlar elde edilemiyor. Kaliteli iletişim ve eğitim istiyorsak birbirimize karşı hoşgörülü, anlayışlı ve merhametli olmalıyız. Bunu başarabilmeliyiz.
Yaratılanı yaratandan ötürü seven; herkese, her yere yetişmeye çalışır. Ve bunları her yaptığında kendisine yapılıyormuş gibi hisseder. Günahkâra öfkelenip onu kendi hâline bırakmaz. Elinden tutup onu hayata döndürmeye çalışır. Şunu unutmayalım ki; karşımızdakine gösterdiğimiz merhamet kadar Rabbimizin affına kavuşmuş olacağız.Doksan dokuz parçasını kendi yanında tuttu, bir parçasını yeryüzüne indirdi. İşte bu bir parça rahmet sebebiyle yaratıklar birbirine rahmet eder. Hatta yavrulu bir hayvan bir tarafını incitir endişesiyle ayağını yavrusundan sakınır.” Efendimiz aleyhisselamın namaz kıldırırken çocuk ağlama sesi duyduğunda namazı kısa tutması, en güzel merhamet örneklerindendir.

 

Rabbimiz bir ayet-i kerimesinde şöyle buyuruyor: “Eğer kaba ve katı yürekli olsaydın onlar çevrenden dağılıp giderlerdi.” Bu ayet, âdeta her eğitimciye ve mü’mine ders niteliğindedir. Hoca talebesine, anne baba evladına, eşler birbirine bu şekilde davranmadığında istenilen sonuçlar elde edilemiyor. Kaliteli iletişim ve eğitim istiyorsak birbirimize karşı hoşgörülü, anlayışlı ve merhametli olmalıyız. Bunu başarabilmeliyiz.

 

Yaratılanı yaratandan ötürü seven; herkese, her yere yetişmeye çalışır. Ve bunları her yaptığında kendisine yapılıyormuş gibi hisseder. Günahkâra öfkelenip onu kendi hâline bırakmaz. Elinden tutup onu hayata döndürmeye çalışır. Şunu unutmayalım ki; karşımızdakine gösterdiğimiz merhamet kadar Rabbimizin affına kavuşmuş olacağız.

 

ElifElif Dergisi – Sizden Gelenler/ Şüheda Önal

Categories:

Comments are closed