SORU: Değerli Nureddin hocam, Hollanda’da yasayan 27 yaşında bir öğrenciyim ve bir kaç hafta öncesine kadar ciddi samimi bir şekilde bir bayanla görüşüyordum. Bu görüşmelerimiz esnasında kesin karar vermeden 3 cuma geceleri istihare’ye yatıp bu rüya’dan çıkan sonuca göre hareket etmek istediğini belirtti. Elbette kabul edip istihare sonuçlarını bekledik, fakat bu bekleyiş sürecinde biz görüşmelerimizi sürdürdük. Bu görüşmelerimiz tamamen İslami kurallarına ve etiğine uygun şekilde gerçekleşti. Birbirimize bu gidişle çok alıştık, hoşlandık ve bu sefer istihare sonuçları bekleyişimiz bizi gittikçe korkutmaya başladı. Çünkü aksi yönde sonuç çıkacak diye korku başladı. Gönlümüz ayrılmamızı istemiyordu, her ikimiz de her türlü anlayış, hayata bakış, yaşam tarzı, düşüncelerimiz hatta yemek alışkanlıklarımız bile uyuyordu ve hoşumuza da gidiyordu. Fakat haftalar geçtikten sonra istihare rüyasının açıklaması geldi, 3 istiharenin birincisi ve sonuncusunda rüya görülmemiş ikincisinde rüya görülmüş. Bu rüyayı yorumlayan kişiye anlatıldığı/gönderildiği şekilde size aktarıyorum:
“Hasan’ı ilk Bosna gezisinde görmüştüm. Rehberlerden biriydi yalnız gezi esnasında hiç muhabbetimiz olmadı. Ancak döndükten sonra vakıf işleri için irtibata geçmem gerekti. Belirli bir zaman sonra beni iki – üç kez aramaya başladı, sonra yüz yüze görüştük. Görüştükten sonra ondan hoşlandığımı fark ettim. Her iki tarafın da ciddi düşündüğü için üç perşembe rüyaya yatmaya karar verdim. Bu zaman zarfında yine görüştük ve konuştuk. Rüyaya yatmadan önce bu konuda istekli olduğum için her üçünde de çok heyecanlıydım ve ondan önceki günlerde uykusuzluğun verdiği yorgunluk da vardı. Heyecanlı ve yorgun yattığım her üç rüyada da az uyudum. İlk rüyada bir şey görmedim veya gördüm ama hatırlayamıyorum. Bütün gece o tarafa bu tarafa döndüğüm için yorgun kalktım. İkinci yatışımda yine çok heyecanlıydım. Bu sefer uyudum ve rüya gördüm. Kalktığımda rüyada gördüğüm bir konu (yılan) beni tedirgin etti, ama yine de rahat idim. Rüya şöyleydi:
Büyük bir alandayım, park yeri gibi. Yanımda iki/üç kişi daha var. Birisiyle Bosna gezisinden tanışıyoruz. Yerler asfalt gibi, ama üzerinde küçük küçük açık gri taşlar var. Bazı yerlerde bu taşları kenarlara itip yol yapmışlar. Biz de bu yolu takip ediyoruz. Arkadaşlar önde, ben ise arkadan gidiyorum. Arkadaşlar küçük ve labirente benzer bir yola takılıp, yolu uzatıyorlar. Ben ise takılmadan en kısa yolu buluyorum, fakat hala arkadayım ve arkadaşların önden gittiklerini görüyorum. Yanımda tıra benzer, ağır bir vasıta, tekerleri büyük büyük ve taşların üzerinden yol almaya çalışıyor. Sürücünün bir erkek olduğunu görüyorum ama onu geçip diğer arkadaşların yanına varıyorum. Bu sefer kendimi ağaç ve bitkilerin arasında yol alırken buluyorum. Ellerimizle salkım salkım ağaçları kenara çekip geçiyoruz. Sonra kapalı ve yine bitki ve ağaçlarla dolu bir mekâna geliyoruz. Müze gibi. Yanlımıyorsam cam kavanozlarda, suyun içinde tanımlayamadığım ölü hayvanlar bulunuyor. Sonra arkadaşlarla bir akvaryuma yaklaşıyoruz. Akvaryumun üstü açık, içindeki suyun rengi koyu kahve ve sağ tarafta köşeye çekilmiş sarı bir yılan bulunuyor. Yılan kendisini küçültmüş, düğümlenmiş gibi hiç kıpırdamıyor. Arkadaşlar resim çekinmeye çalışıyorlar. Yanımızdaki sarı/uzun ve parlak saçlı, mavi gözlü, ince bir yapıya sahip olan bir çocuğun değişik pozlar verdiğini hatırlıyorum. Bugün üçüncü kez rüyaya yattım. Yatmadan önce yine heyecanlıydım. Bu kez hemen uykuya daldım ama sanki bütün gece rüya görmüş gibiyim. Rahatsız uyudum. Ne gördüğümü hatırlamıyorum. Ara sıra uyandığımda, inşallah anlayacağım şekilde bir işaret alırım diye dua edip uyumaya çalıştım.”
Değerli hocam, bu rüya’nın tabiri korktuğumuz üzere “olumsuz” çıktı. Korktuğumuz sonucun üstüne son bir kere daha istihare’ye yattı bu bayan arkadaş ve maalesef bu rüyada da kırmızı renk görmüş. Tabii istihare’de peygamberimizin s.a.s. söylediği gibi işin hayırlı olup olmadığıdır. Benim size olan sorularım, bu rüya sonucu geçici bir zaman için olabilir mi? Acaba bir dönem ibadet, dua ile geçirmemizi mi istiyor Allah-u Teala c.c.? Elbet bu işte sabır sınavı var, ama gönlümden geçen benim bu kızla bir yuva kurabilme ihtimalim var mı gelecekte? Her namaz sonrası dua ediyorum, Rabbimden Onun izniyle bir gün tekrar bu kızla yollarımız birleşip yuva kurmayı diliyorum, değerli hocam bu şekilde Allahın c.c. buyruğuna karşı mı geliyorum? Bilmeyerek ve istemeyerek Rabbimi kendimden uzaklaştırmak istemem, gönlümden geçeni Rabbim biliyor dualarımda samimiyim. Rüya sonucundan sonra bütün görüşmeleri ve irtibatı kestik, Rabbimiz görüşmemizi hayırlı olarak görmediğine inanarak ayrıldık. Hocam niyetim isyan değil, her yaptığım dua’da Rabbime sığınıp beni isyankar kullarından etmemesini ve sabır edenlerden eylemesini diliyorum. Ama hocam ben bu yaşıma kadar hep uzak durdum bayanlardan, uzun zamandır niyetlendim evlenmeye ve tam buldum diye düşünürken tekrar geri atılmam ve karşılıklı samimi şekilde istekli olup ayrılmak zorunda kalmamızın bir sebebi vardır diye düşünüyorum. Çok yazdım sizden özür diliyorum, Hollanda’da bu konuyu ciddi bir şekilde konuşacağım hocalar bulamadığımdan size “yapıştım” hocam. Bana bu konuda açıklık getirebilir misiniz?
CEVAP: Sevgili kardeşim,
‘İstihare’ tartışamaz derece bir Sünnet’tir. Lakin istiharenin rüya ile bir ilgisi yoktur. Ashabı kiram -Allah onlardan razı olsun- rüyaya yatmadılar. İstihare, iki rekât namaz kıldıktan sonra dua etmek ve iki üç gün içinde kalbine gelecek işaretlere dikkat etmektir. Siz, kendi kendinize yatıp durduğunuz şeye istihare adını vermişsiniz. Yapacağınız şey önce İSTİŞARE etmek olmalıydı. Yani, onun sizi, sizin onu araştırmanızdı. Sonra da istihareyi o ve siz yapardınız. Eğer üç gün sonra, böyle bir evlilik sizi mutlu edecek diye inanıyorsanız o istiharenin sonucu hayırlı demektir. Bundan sonra böyle yapın. Sevgili kardeşim;
Bir evlilik denemesi hayatın tamamı değildir. İki, on, yirmi defa bile deneyebilirsiniz. Her tuttuğunuz altın olacak değil ya! Kesinlikle araştırmaya devam edin. Tekrar tekrar deneyin. Hayat, bıkıp korkanların yaşayabileceği kadar kolay değildir. Sabredin ve yılmayın.
Categories:
Tags:
Comments are closed