SORU: Selamünaleyküm Muhterem Hocam.
26 yaşında bir delikanlıyım. Evlenmek için nasibimizi bekliyoruz, arıyoruz, araştırıyoruz. Lakin büyüklerimiz bu işe ön ayak olmaktan çekiniyorlar. “İyi olursa kendilerinden kötü olursa bizden bilirler” gibi sözler ediyorlar. Bununla birlikte, babamızla konuşurken düğün meselesi açıldığında arada alkol olmasını ve çalgı çalınmasını istiyor. Ne yazık ki ailemiz, islami bir hassasiyete sahip değil. Ayrıca kız tarafı olur da İslami bir hassasiyete sahip olmazsa bizim buralarda adet olduğu üzere, ‘ya salon tutmayacak mısın?’, ‘bi davul da mı çaldırmayacaksın’ veyahut ‘bir gelinlik dahi giydirmeyecek misin?’ gibi sorularla karşılaşmaktan korkuyorum. Kaldı ki ailemizi, bir tek kız tarafı ‘yok ben istemiyorum böyle şeyler’ diyerek durdurabilir. İslami davaya gönül vermiş bir kıza da kalkıp ‘izdivacınıza talibim’ de diyemiyoruz. Ne yapmamız, nasıl hareket etmemiz gerekir? İçinden çıkamadığım bu konularda ise sizi bir ağabey, bir büyüğüm olarak kabul ettiğim için, bir de etrafımızda görmüş geçirmiş pek de kimse olmadığı için size danışmak ve yol göstermenizi rica etmek istedik. Zamanınızdan ayırıp bu konularda ölçüleri beyan ederseniz, sadece biz değil bu konudan muzdarip olan kardeşlerime de yol göstermiş olursunuz.

CEVAP:  Ve aleykümselam ve rahmetullah
Genelde gençler, benzer sözlerle şikâyette bulunuyorlar. Sen sıradan bir genç değil, bu ümmetin çiçeği bir gençsin. Farklı olmalısın.
Bu hususta her şey bitmiş ve çare tükenmiş gibi hissetmemelisin.
1- Kadere iman ediyoruz; vakti gelince Allah’ın yazdığını kimse bozamayacaktır. Senin beklediğin bir kız değil, kaderin tecelli vaktidir.

2- Evlilik senin meselendir. Annen veya baban senin meselenle yandan ilgileneceklerdir, bu da normaldir. Tıpkı senin yemen ve uyumanla ilgilendikleri gibi. Neden sadece onlara göre bir evlilik planı içinde bulunasın? Gerçekçi düşün.

3- Henüz aday yok, taraf yok; insanların ne yapacakları hakkında peşin hükümlü olma. Peşin hükümlülük seni yıllarca süründürebilir, evli iken bekar gibi yaşatabilir. Daha geniş ve rahat düşün.

4- Sen ve Rabbin; üçüncü kişileri devreden çıkar. Ya da herkese ağırlığı kadar yer ver işlerinde. Vakti gelince veya sen evlilik güzergâhına girince işe koyul. Çocuk değilsin. Kendi işini kendin görmek zorundasın. Evlenme sürecini başlatırsın. Helal ve onurlu bir şekilde sana yardım eden eder. Yalnız kalırsan zaten bu hayatı yalnız yaşamaya uygun bir kabiliyette yaratılmış bir mü’min gençsin. Payandalı olmaya mecbur değilsin. Evet, sen ve Rabbin. Eğer bir üçüncü kişi eşin olarak sana katılırsa ne âlâ!

Haydi devam et cihadına. Allah için ve Allah ile yaşamaya. Senden iyi haberler bekliyorum. Yığınların içinde bir genç değil ümmetin içinde ümmet kalitesinde bir genç ol. Allah yardımcın olsun.

 

 

Nureddin YILDIZ

Facebook

Twitter

Instagram

YouTube

Kaynak: Fetva Meclisi

Comments are closed