Soru: Selamünaleyküm Nureddin hocam,
Rabbim çalışmalarınızı bereketli kılsın inşallah. Vaktinizi almamak adına çok uzatmamaya çalışacağım inşallah. Nasihatlerinize yol göstermesi açısından kendimden bahsedeyim. 28 yaşındayım, yaklaşık 2 yıllık evliyim, İngilizce öğretmeniyim. Dinimi sonradan öğrenmeye çalışıyorum ama uygulamalarda hem kendi yüzümden hem de çevrem yüzünden zorluklar yaşayabiliyorum. Tesettüre girmem, üniversite okumam, okuduktan sonra çalışıp çalışmama araştırmaları yapmam, görücü telaşeleri, o arada bir fetva bulup işe başlamam… Bu saydığım süreçte sizi tanımıyordum hocam. Sonra, Diyarbakır’ın Ergani ilçesine atanıp da babamla oraya gittiğimizde bir sabah kahvaltıda sizin sohbetinizle karşılaştığımda şu cümlenizle irkilmiştim: ‘’Bir A4 kağıdına tesettürünü feda etmeyenler!’’. O günden sonra abartı olmazsa ilmi çalışmalarıma hep siz önayak oldunuz, Allah razı olsun. Sonralarında sizinle; ailemle yaşadığım evlilik öncesi sürecindeki zorluklarımda, iş hayatımla ilgili iniş çıkışlarımda ve şu anki evliliğime doğru adım atarken Fetva Meclisi sitesinden yazışmalarımız oldu Allah razı olsun.
Allah’ıma çok şükür evliliğim ve eşim çok güzel. Allah’ım nasip ederse (siz de dua edin inşallah hocam) hayırlısıyla çocuk da istiyoruz ama O (c.c.)’nun vereceği kararı bekliyoruz. Hocam, benim danışmak istediğim şu: Ben elimden geldiğince kendime çeteleler uyguluyorum, sohbetlerinizi dinliyorum, Hadislerle Diriliş derslerinizi not tutarak izliyorum ama daha 17. dersteyim. Son 3 kitabınız hariç yanılmıyorsam gerisini okudum. Tavsiyeleriniz üzerine Riyazüssalihin aldım ve 3. cildini bitirmek üzereyim inşallah ama sanırım verimli olmuyor. Tekrar tekrar okuma ihtiyacı hissediyorum. Bu arada içime bazı uygulamalar sinmese de sırf Müslüman insanlarla kanlı canlı görüşebilmek adına … dergisinin haftalık sohbetlerine katılıyorum. Evde bir odayı da kendime çalışma odası yaptım inşallah eşimden Allah razı olsun. Ben şimdi ilmi olarak nasıl daha fazla ilerleyebilirim hocam? Sosyal Doku sitesinden bayanlara dair çalışmalarınıza içim gidiyor ama katılamıyorum. Bu imkânlarla bana katkıda bulunun lütfen hocam. Ahiretteki makamımdan çok korkuyorum, orada geri dönüş yok. Kısa zamanda ve yanımda ilim sahibi insanlar olmadan (bunu, yanımdakileri kesinlikle kötülemek için demiyorum hocam) ilmimi nasıl artırabilirim? Yardımlarınızı bekliyorum inşallah. Dua ile…
Mektup: Aleykumselam.
Merhaba mü’mine bacım. Rabbinin rahmetine sarılmak isteyen bacım, merhaba sana ve seni kuşatan hissiyatına.
Ne mutlu sana. Bulutlardan dünya toprağına bakan gözlerin, ötelerden sesler duyan kulakların, ilme ve amele uzanan kalbin ile aradığını bulacağını bilmelisin.
Bacım,
Özellikle şu tavsiyelerime dikkat ederseniz size faydalı nasihatlerde bulunmuş olacağımı umarım.
1- Her şeyden önce Allah’a güven. Eğer Allah’a güveni yakalayabilirsen, aradığını buldun demektir. Ne geçmişindeki eksiklikler ne de şu andaki kıt imkânlar seni endişelendirmesin sakın. Allah’a güven. Zira o, taştan su çıkarır, ölüden diriyi, diriden de ölüyü vücuda getirir. Ona güvenen hiç kimse yalnız ve çaresiz değildir. O öyle Rahîm, öyle Latîf bir Allah’tır ki, bizi bizden iyi bilir, bize bizden daha fazla merhamet eder. Ona güven. Yunus gibi güven, İbrahim gibi güven. Sen güvenirsen O da seni okyanusların dibinde, ateşin ortasında yalnız bırakmaz. Asla bırakmaz, asla!
Yeterki bu güvenme, sözle söylenmiş ama tavırlarla desteklenmemiş bir güvenme olmasın. Ona güven; güvendiğin için de:
– Asla Rabb’imizle zaman yarışına girme. Akışın O’nun murad ettiği zaman ile yürümesini kabul et. O ne zaman dilerse o zaman oluşacak aradığın ilim, bunu bil. Senin duvarındaki saate bakma, onun işlettiği zamana uy. Sabırlı ol. On yıl sabırlı ol. Elli yıl sabırlı ol. Bir asır sabırlı ol. Sabır kelimesi sözlükten silinse bile senden silinmesin asla! Sen bu arada her gün bir hazine alıyorsun gibi heyecanlı tut kendini. Öğrendiklerinle ölçme gelişmeni. Ölçümün, Rabbinden beklentin olan “O’nun için ilim öğrenme” yolu üzerinde olsun. Bu da ibadet kalitesinde iş yapman demektir. Namaz kılarken rekât sayıp kendine puan yazmadığın, aksine namazı huşu içinde kılmaya çalıştığın gibi yap bu işi de. Öğrenme yolunda ol. Öğrendiğinle amel etmeye çalış. Riyadan ve gösterişten kaçın. Bilhassa hanımların meraklı olduğu ‘şunu yaptım, şuna erdim’ edebiyatından uzak dur.
– Allah’a güveniyor olmak, Allah’ın razı olmayacağı işlerden uzak kalmaktır. Ona güvenen onun razı olmayacağı işi yapmaz. Başta haramlar olmak üzere Şeriat’ımızın nehyettiği şeyleri kendinden uzak tut. O işleri yapanlardan da uzak kal. Bu tavrın senin güvendeki samimiyetini gösterecektir.
– Güvenin devamı için dua ediyor olman gerekir. Sabah akşam dua et. Yürürken, yemek pişirirken, spor yaparken dua etmelisin. Dua, senin hızın ve heyecanındır. Arapça dua et, Türkçe dua et, Latince dua et. Dilinle dua et, kalbinle dua et, ellerinle dua et. Kalemin dua etsin. Defterin dua etsin. Kitaplığındaki kitaplar dua etsin.
Şöyle de diyebiliriz: Duan kadarsın, duan.
2- İlmi ibadet olarak gör. İbadetten namaz kılarken ne anlıyorsan ilimden de onu anlamalısın. Herkes gibi değil talebe gibi bak ilme. Bu şu demektir: Eğer bir gün namaz kıldığın zaman ‘namaz’ ibadeti senin için yeterli oluyorsa, okuduğun bir kitap veya dinlediğin bir ders de yeterlidir diyebiliriz. Hayır her gün aynı namazı kıldığın hâlde ertesi gün hiç kılmamış gibi namaza sarılıyorsan ilmi de öyle yapacaksın. Bıkmayacaksın, usanmayacaksın. Tekrardan lezzet alacaksın.
3- İlim nazlıdır. Çok alır az verir ilim. İlim ana sütü gibidir, verdiği ilik olur, kemik olur, et olur, nefes olur. Bebek, annesinden süt emerken o sütün ne olduğu anlaşılmayabilir, hatta dışkı olduğu da zannedilebilir ama yıllar sonra yürüyen ayaklardaki kaslar o süttür. İlim de böyledir. Okursun, dinlersin boşa gitti zannedersin ama bir gün derin bir tefekkürün içinde iken yıllar öncesinin okumaları senin gücün olur, nefesin olur biiznillah. Okumaya ve dinlemeye böyle bakmalısın.
4- Bütün branşlar, kitaplar, yazılar Kur’an’ımıza açıldığı kadar değerlidir. Kur’an okumayı sakın ihmal etme. Yer yarılsa ve kıyamet gelse sen o günkü okumandan vazgeçme. Bir sayfa veya beş satır ama her gün periyodik okuma yap ondan. Özel günlerin hariç bunu hiç ihmal etme. Kur’an ile bu bağı kuramazsan büyürsün ama yetim çocuk gibi büyürsün, yetimliğin seni hep ezer.
5- Daldan dala sıçrayan serçe gibi okuma yapma. Bir minarenin şerefesine yuva kuran leylek gibi oku. Hazmetmeye çalış öncelikle. Kitap veya ders okumak süt emmek gibidir dedik. Zaman zaman miden bulansa da yılmayacaksın. İstikrarlı olmak gerekir. Belli bir okumadan sonra eskileri yeniden okuyabilirsin. Tuttuğun notları inceler, eksik kalanları ikmal edersin.
6- Senin şifan sormandadır. Yerinmeden sormayı becereceksin. Muhakkak sor ama. Basit deme, ayıplarlar deme. Sor, verilen cevapları not et. Sorduğun sorulardan oluşan bir defterin olsun. O defter senin için matematik kitabı gibi olsun.
7- İlim yolculuğu insanlığın en engin denizlerinden biridir, ne ucu bilinir ne dibi. Kimse ilimden sonsuza kadar yararlanamamıştır. Herkes bilir, bilenin üstünde bir bilen daha olur muhakkak. Bu nedenle de bizden öncekilerden yararlanmak zorunda bilmeliyiz kendimizi. Buna ‘iyi bir danışman şart’ yasası dememiz gerekiyor. O danışman sizin refikiniz olur adeta.
– Size grubu, dergisi veya benzeri özel bir çıkarı için değil ümmetine insan kazandırmak için ilgi gösteren,
– Bilgisi ve tecrübesi sizi birkaç kere katlayan,
– Sizden ücret talep etmeyen,
– Sözleri ile tavırları arasında çelişki olmayan,
– Aile içi ilişkiniz açısından sakıncalı olmayacak birini bulmalısınız. Danışmanınız bu kişi olmalıdır.
8- Siz mü’mine bir hanımsınız. Evlisiniz. İnşaallah yavrularınız olacak. Bütün bunlar, ilimle ilişkinizi bir denge üzerinde tutmaya mecbur eder sizi. Bekâr olsa idiniz çok kolaydı. Evli bir bayanın eşini, yavrusunu ihmal ederek ilim yolcusu olması eksikliktir, arızadır. Eşinizle muhakkak ve muhakkak karşılıklı rıza üzerine iş yapın. Sizin ilim yolculuğunuzu şeytan eşinize, onun aleyhine bir gelişme gibi lanse etmesin. Buna sebep olacak söz ve davranışlar içinde olmayın. Öncelikli görevleriniz ile önemli işiniz arasında tercihiniz, duygusallıkla belirlenmemelidir. Kadınlığınız ve anneliğiniz sizin için önceliklidir! İyi bir eş olmaya mecbur bilin kendinizi. İyi bir eş olun, artanından ilim talebesi olun. Unutmayın, bu maddedeki bilgiler sizin başarınızın özüdür.
9- İlk etapta dinleyerek öğrenme sizin için daha verimlidir. Okumayı bir süre erteleyebilirsiniz. Mesela HADİSLERLE DİRİLİŞ dersleri iyi bir başlangıç olur. O derslerin her birini en az üç kere dinlemelisiniz. Bir dersi de bir günde ya da üç saatte ancak dinleyebilirsiniz. Notlar tutun, notlarınızı mütalaa edin.
10- İyi bir çevre bulamıyorsunuz diye insanlardan kaçmanız gerekmez. Farklı gruplara gidebilirsiniz. Derslerine katılabilirsiniz. Sohbetler yapabilirsiniz. Kimden ne kadar istifade ederseniz onunla ilişkinizi ona göre geliştirin. Beş dakikalık ziyaretler yapın, gidip gün öldürmeyin. Yalnızlık sizi bir zaman sonra ürkütebilir, dikkatli olun.
11- Sakın, ilim adına yaptığınız şeyler sizi namaz başta olmak üzere ibadetlerden alıkoymasın. Öyle bir hata edersen delik kovayı doldurmak gibi abes bir iş yapmış olursun. En büyük görev farzlardır!
Tesettürün de önemli bir görevindir. İlim bahanesi gevşeklik nedeni olmamalıdır.
Bir başka ince ayar da şudur: İlim maksadı ile de olsa erkek/kadın ilişkilerindeki mahremiyet ölçülerinden taviz verme sakın. Allah’ın gazabını çektikten sonra âllame olsan ne elde edeceksin?
12- Güzel bir kütüphane kurmaya çalış. Eşini de ikna ederek, onun da rızası ile evinizden mobilyaları azaltıp kitaplığı büyütmeye çalışın. Kalınlığına ve rengine göre ya da reklamına göre değil size katkısına göre kitap alın. Riyazussalihîn size şu anda ağır gelebilir, endişelenmeyin. Bir zaman sonra açan bir gül bahçesidir o. Henüz sizin ortamınız soğuk olduğu için açmamıştır. Açtığında sizi ihya edecektir, meraklanmayın.
Bunları temel ölçülerimizin ilk cümleleri gibi alabilirsin.
Bu ağabeyinize, kardeşinize de dua edin lütfen.
Kaynak: Fetva Meclisi
Comments are closed