“Genç olsaydım” diye hayıflandığımız şeylerin bazıları, orta yaşlarda ve yaşlılıkta da yapılabilecek şeylerdir. En iyisi, her yaşın hakkını vermektir.
Geçmekte olan zaman avucumuzdan kaçan yabani kuş gibidir, hırçın bir şekilde uçar. Arkasından bakakalırız. Bir daha geri gelmez. Her sabah günün insanlara şöyle seslendiği kabul edilir: Ey insanlar, ben yeni bir günüm ve benim içimde yapılan her şeye şahidim. Ben gittim mi, kıyamete kadar bir daha geri dönmem.”
Zaman kuşlarının en yabanisi gençlik dönemlerine ait olandır. Belli bir yaştan sonra “Ah gençlik” der durur insan. “Ah o eski Ramazanlar” diyen aslında “Ah o eski gençliğimin, çocukluğumun ramazanları” demektedir.
“Eskiden şöyleydi” diye başlayan cümlelerin çoğu, gençlik dönemine duyulan özlem ile söylenmektedir. Onun için gençlik yıllarını dolu dolu yaşamak gerekir.
Mesela ben, şimdi genç olsaydım, eğitimimi sürdürürken bir yandan da usul ilimlerini okurdum. Çünkü bir ilim dalında öğrendiğim usul kaideleri pek çok ilim dalında ve alanda bana ışık olur, bakışımı genişletir, kıyaslama imkânı verir. Mesela, Fıkıh Usulündeki bazı prensipler Sosyoloji’de, Mantık kuralları siyasette, Hukuk Usulünde öğrendiğim prensipler de tarih veya diplomaside işime yarar.
ŞİMDİKİ AKLIM OLSAYDI
Şimdi genç olsaydım, fıtratımda var olan yeteneklerimi tespit eder, onların en belirgin olan birkaç tanesini geliştirir; eğitim, okuma, gezi ve araştırmalarımı bu amaca uygun şekilde planlardım. Mevcut eğitim sistemi ve okulların yeteneklerimi köreltmemesi ve yok saymaması içim mücadele ederdim.
Şimdiki tecrübem gençliğimde olsaydım; bakışımı, davranışımı, dilimi, ruhumu rikkatleştirecek şekilde bir veya iki sanat dalında meşke başlardım.
Gençliğimde akıl edebilseydim değişik şehir ve ülkeleri gezmek için her türlü imkânı değerlendirirdim. İlim elde etmek, dil öğrenmek, tecrübe kazanmak, farklı insanlar tanımak ve güzel zaman geçirmek için en doğru tercih seyahat etmektir.
Bugünkü aklımla şunu diyorum, çocukluğumda ve gençliğinde kitap okumak için boş vakit aramaz, özel kitap okuma zamanları oluştururdum.
Oysaki “Genç olsaydım” diye hayıflandığımız şeylerin bazıları, orta yaşlarda ve yaşlılıkta da yapılabilecek şeylerdir. En iyisi, her yaşın hakkını vermek.
“Geçen geçmiştir artık, ân-ı müstakbelse müphemdir / Hayatından nasibin bir şu geçmek isteyen demdir.” diyor şair.
Vaktin, asrın, zamanın, âlemlerin Rabbine hamdolsun.
Erol Erdoğan / Gençdoku 58. Sayı (Mart 2014 / Rebîulâhir 1435)
Comments are closed