SORU: Hocam, 15 yıllık evliyim. Eşim epilepsi hastası ve evlenirken bana söylenmedi bu hastalığı, görücü usulüyle evlendim. Kimseden de duymadık hastalığını aynı yerlerde oturmamıza rağmen. Kına gecesi akşamı hastalanınca tedirgin olduk ama babası inkar etti, evlendik. Ben, imtihanımdır dedim, sabretmeye çalıştım. 11 yaşında oğlum var. Kayınvalidemle aynı apartmanda oturuyoruz. Eşimin marketi vardı, işletemedi kapattı. Evimiz, kendi evimiz. Kira da daireler de var fakat kayınpederim ölünce kayınvalidem hepsini kendi yönetimine aldı, kiraları da o alıyor. Ben usta öğreticilik yapıyorum senede 6 ay, geçinip gidiyoruz. Eşim hastalığının arkasına saklanıyor, çalışmak istemiyor iş de aramıyor. Önüne gelene ağlanıyor, dert yanıyor, bu, beni hepten bıktırdı, artık soğudum kendisinden. Ben dinimi yaşayan biriyim, eşim de bunlar da yok. Babam geçen sene vefat etti, annemin yanında kalıyordum, bir hafta olmamıştı, benim akrabalarıma dert yanmış; eve gelmiyor, diye. Ben de gitmedim, 1 sene oldu oğlunu arayıp sorduğu da yok, annesinde kalıyor. Oğlum da eve dönmek istemiyor, ne yapmalıyım hocam? Tamamen soğudum. Evde olduğu sürece her zaman morali bozuk, yüzü asık, konuşmaz… Bunlardan bıktım, ayrılmak istiyorum. Sizin tavsiyelerinize çok ihtiyacım var.
CEVAP: Selamünaleyküm. Bu yaptığınız doğru değil. Evet, sözünü ettiğiniz sıkıntı sizin zikrettiğiniz gibi ise ortada bir zulüm vardır. Size zulmedilmesine karşılık siz böyle yapmamalısınız. Sizi boşamasını isteyin. Boşasın o zaman annenizin yanına gidin. Bu şekilde soruna sorunla karşılık vermiş oluyorsunuz. Sabırlı olun ve istişare ederek karar verin. Olgun kişilerle istişare etmeyi ihmal etmeyin.
Comments are closed