SORU: Hocam ben yirmi altı yaşında bir kadınım ve eşimle ayrılmak üzereyim. Eşimle evlenmeden önce bir sene görüştük, nişanlıyken çok iyi ve çok anlayışlı bir insandı bana çok değer verirdi. Düğünümüze kadar her şey çok güzeldi. Evlendiğimiz gün düğün bitiminde bana taktıkları altın bileziklerin sahte olduğunu fark ettim ve onunla tartıştım. Düşüncesizlik ettiğimi biliyorum ama o an öfkeme yenilmiştim. Eşim bana tokat attı bu yüzden ve henüz üzerimde gelinlik varken beni dövdü. Ben o gece ağlayarak uyudum. O günden sonra da bana çok ilgisiz davrandı, hep bir şey hak etmiyorsun dedi. Kendi aklınca beni hep cezalandırdı, eskisi gibi ol diye yalvardım ama o kişi öldü artık eskisi gibi olamam dedi. Üstelik evlenip çok uzağa gelmiştim. İlk bir buçuk ay benden ayrı uyumak istedi. Her şeye rağmen evliliğim bitsin istemedim, biz dini nikâhlı evliydik düğün sonrası resmi nikâhım kıyılacaktı ama ne çocuk istedi benden ne de resmi nikâh. Ben de çıkıp ailemin yanına geldim ve beni hiç arayıp sormadı. Ben arayıp sordukça cevap verdi, beni al dediğimde ise ben giden birini almam dedi. Ailesi biz istemiyoruz ve bizi ezip geçersen hakkımızı helal etmeyiz demiş. Ben eşimden ayrılmak istememiştim keşke ailemin yanına da gelmeseydim diyorum ama babası on sene de geçse resmi nikâhın olmayacak dediği için geldim. Beni boşarsa bunun vebali altına girmiş olur muyum?
CEVAP: Kızım, bu anlattığın gibi bir durum için boşanma en iyisi olur. Kapanması zor bir yara açılmış. Birbirinize eziyet etmeden ayrılmanın yolunu açmanızı tavsiye ederiz size.
Comments are closed