Soru: Selamünaleyküm hocam;
Allah çalışmalarınızdan hizmetlerinizden dolayı sizden razı olsun. Allah yar ve yardımcınız olsun. Hocam az önce bir videoda yetiştirdiğiniz hafızları izledim. Çok duygulandım. Allah razı olsun. Benim henüz yedi aylık bir oğlum var. Allah biliyor ki gelecekle ilgili oğlum hakkında sadece iki kaygı taşıyorum. İlki imanı ve Allah yolunda er olması, ikincisi de sağlığı. Hamdolsun rızkın Allah’tan olduğuna tam iman etmiş insanlarız. Bu nedenle nerede okuyacak, mesleği ne olacak düşüncelerim yok. Tek isteğim Allah’ın rızasına uygun yaşaması. Hocam ben oğlumun da sizin yetiştirdiğiniz gibi hafız olmasını istiyorum. Daha bugünden ne yapmalıyım? Nasıl hareket etmeliyim? Eğitimini nasıl vermeliyim? Allah sevgisini nasıl içine yerleştirebilirim? Çocuğumu aile çevremde ve dışarıdaki İslam dışı unsurlardan korumak için nasıl tedbirler almalıyım? Çocuğumu yanlış etkileyebilecek akrabalarla görüşmem nasıl olacak? Bu noktada sıla-i rahim ölçüsü nedir? Bu konularda yardımcı olursanız duacınız olurum. Allah razı olsun.
Mektup:
Selamünaleyküm,
Allah Teâlâ sizi emelinize kavuştursun.
Kur’an hafızı olmak çok önemli değildir. Önemli olan Kur’an ehli olabilmektir. Çocuğunuzun üzerindeki emelinizi bu isimle anın. Kur’an’ı ezberlemese bile Kur’an ehli olduğu zaman dünya ve ahiretinizi kazanmış olursunuz.
– Bir kere, çocuğunuzu Kur’an ehli yapmayı, sizin için tıpkı hacca gidip cennet kazanmak gibi büyük bir iş olarak görün. Hatta yer yer haccetmekten de önemli görebilirsiniz.
– Bu hususta eşinizle hemfikir olmaya gayret edin. Şeytan sizin aranızdaki düşünce farkını büyütüp çocuğu boşluğa çekebilir.
– Böyle bir emelde insanların sizin etrafınızda kümelenerek tebrikler yağdıracağını zannetmeyesiniz. Tam aksine, hiç ummadıklarınızdan şeytanı bile güldürebilecek tepkiler görmeye hazır olun.
– Hafızlık, ortalama iki yılda biter. Bir yıl da sürebilir, üç yıl da sürebilir. Normal süre böyledir ama siz en az elli yıl sürecekmiş gibi hazır olun. Elli yıl sürecek bir proje olarak görün bunu. Böylece şeytan sizi ikinci basamakta yıldıramaz. Pes etmezsiniz.
– Hafızlık veya Kur’an ehli çocuk yetiştirmek, hafız olmaktan ya da Kur’an ehli olmak için çalışmaktan çok daha zordur. Çok, çok daha zordur! Buna hazırlıklı olun. Yer yer, ‘ben kendim mi hafız olsa idim?’ diyebilirsiniz.
– Sakın hafızlığı evde yaptırmayı denemeyin. Riski ikiye katlayabilirsiniz. Muhakkak ev ortamının dışında olsun denemeniz.
– Hafızlık, onu yapacak talebe kadar yaptıracak hoca işidir aynı zamanda. Bulduğunuz hocanın, hafız yetiştirmeyi Bedir’de cihat etmekten daha hafif görmesi durumunda ona çocuk teslim etmeyin. Hoca aramaya devam edin. Bu süre zarfında da çocuk, Kur’an ehli yetiştirmeyi ‘hocalık’ zannedecek birinin elinde sürece hiç başlamasın. Ayarları ile oynanmış bir çocuğun hafızlık süreci neredeyse tıkanmış gibi olur. Şöyle de diyebiliriz: Hafızlık sevdası, ayarlarıyla oynanmış bir çocuğun hafızlığından daha iyidir.
– Gerek hafızlık öncesinde ve gerekse süreç işlerken çocuğu sürekli abluka altında tutacaksınız. Emsalleri ile bir aradalığına dikkat edeceksiniz. Tamamen tecrit ederseniz kompleksli, kendini hiç sayan bir çocuk yetiştirirsiniz. Büyük ihtimalle de psikolojik sorunları olan bir çocuğunuz olur. Hafız da olabilir ama öyle olur. Karma bir ortamda tutarsanız bu sefer de hafızlık yaptıracak bir akıl bırakmazsınız çocukta. Ortasını bulmaya da ‘Bedir’deki iş’ diyoruz.
– Hafızlık öncesinde ve süreç işlerken, çocuğun matematik zekâsının ezber zekâsını ezmemesine dikkat etmelisiniz. Matematik zekâsı ezber zekâsını ezerse hafızlık işi yokuşa sürülmüş olur. Oyuncağından espriye kadar her alanda buna dikkat etmeniz gerekir.
– Yavrunuz, dört yaşından itibaren, hafızlık süreci için incelenmelidir. Dört yaşını doldurduğunda mesela bize getirebilirsiniz. Beş yaşını doldurunca da muhakkak çocuğu, bir Kur’an hafızı yetiştirebilecek hoca görmelidir. Bu hocanın kimliğini tekrar vurguluyorum: Bir hafız yetiştirmeyi, Bedir’deki üç yüz kişiden biri olmak şeklinde algılayacak. Bedir mücahitleri gibi sabırlı olacak.
– Yavrunuz beş yaşında bu testlere girmeye başladığında hafızlıkla ilgili zaman da belirlenebilir. Genelde on yaşına kadar acele etmemeyi tercih ediyoruz. On yaşından sonra da zaman başladı diyoruz. Yirmi beş yaşına kadar da geç kalma yoktur.
– Benim şahsi kanaatim, mevcut şartlarımızda zorluk ortamından yola çıkarak yaptığım tespitlerde, okul hayatının çocuk için hafızlık yolunu tıkayamayacağını düşünüyorum. Üniversite bile bu yolu tıkayamaz. Tıkayan, çocuğun kafasında Kur’an’a yer kalmayacak ortamlar ve anlayışlardır. Ya da çocuğun Kur’an’ı ikinci iş olarak görmesidir. Bu da sözünü ettiğimiz afetlerden biridir zaten.
– Çocuğun üç yaşından itibaren, çevresini yorumlamada hassas olacağını bilin. Buna göre dikkat edin. Mesela çocuğu, Kur’an kıymeti bilmez bir akraba ile buluşturmayacağınız gibi onun gibi olmasını istemediğiniz bir hafızla da asla buluşturmayın. Kur’an’ın ehli olamamış bir hafızı görürse bindiğiniz dalı kesmiş olursunuz.
– Eğer tespitlerde, çocuğun hafızlığı size tavsiye edilmezse asla üzülmeyin. Biz hafızlığı ‘ezberlemek’ ve ’emmek’ olarak ikiye ayırmıştık zaten. Çocuğu ezberleme bölümünden alıp emme bölümüne geçiririz ki, asıl hedef de bu idi. Kur’an emsin dursun o zaman. Damarlarındaki kan gibi olsun Kur’an. Böyle bir eğitim uygulamasına geçersiniz.
– Bütün bunlar olup biterken sizin dualarınız, süreç öncesinden binlerce kere Arş’a ulaşmış olmalıdır. Bunu unutmayın. Kuru temennilerin hiçbir değeri yoktur.
– Bu sürecin öncesinde ve sonrasında gücünüz, istişare ile aktif duruma gelir. Evhama dönüşmeyecek tarzda bir istişare ağı kurun.
– Duayı, çevreyi, örnekleri, muallimi, tek ve garip kalmayı, sabrı ve kaderi sakın unutmayın!
Selamünaleyküm.
Kaynak: Fetva Meclisi
Comments are closed