SORU: Hocam biz Almanya’da yaşıyoruz. çocuklarımı elimden geldiğince İslam’a hayırlı evlatlar olarak yetiştirmeye çalışıyorum ama yanlışa düşmelerinden çok korkuyorum. On iki yaşındaki kızım namazlarını kılıyor ama arada tartışmalarımız oluyor. Namaz vakti geldiğinde uyarıyorum fazla tekrarlayınca ortam geriliyor. Okula giderken oruçlarını da tutuyor ama çevremden bana vicdansız anne diyorlar. Çok korkuyorum evlatlarıma iyi bir anne olamamaktan ve onları koruyamamaktan. Oğlum da on yaşında ve onun da harama bulaşmasından korkuyorum. Çevremde Alman ve Rus sevgilisi olan çocukları gördükçe ağlıyorum sürekli. Bana nasihatte bulunun hocam, nelere dikkat etmem lazım? Evimizi eşimle elimizden geldiğince sünnet evi yapmaya çalışıyoruz. Her zaman sizi takip edip izliyoruz, şimdiden Allah razı olsun sizden.
CEVAP:
Mü’mine bacım,
Siz Almanya’dan seslendiniz bana, ben ise sizi önümde gördüm. Ümmetimin yüreği yanık kadınlarından birini, dini ile dertlenmiş ciğerlerinden birini gördüm gözlerimin önünde. Sizi kendim zannettim. Sizi Kâbe’nin örtüsüne yapışıp “Ey Rabbim..!” diye ağlayan kadınlardan biri zannettim. Sizi yavrusuna su bulmak için çırpınırken ana yüreği ile kanatlanmış Hacer zannettim.
Size dualar ettim. Size ve hasretinize umut bağladım. Ah sizin dualarınız kabul olsa da biz de rahmete ersek diye mırıldandım. Rabbim sizi umduğunuza erdirsin. Âlim çocukların annesi olasınız. Şehit yavrusunun şefaati ile dirilmek nasip olsun sana. Saliha kadın olup salih evlatlar yetiştirmenin yücelten ululuğunu göresiniz.
Sizi tebrik ederim. Eşinizi hasseten tebrik ederim. “Sünnet Evi” yapmaya çalıştığınız eviniz size kutlu olsun. Sabırla dimdik tuttuğunuz kaleniz gibi baki kalsın eviniz. Yeğenlerimi de gözlerinden öperim. Onlara yavrularım için yaptığım dualarımdan dua ederim.
Allah yardımcınız olsun, sizi bu dertle yaşatıp bu dertle ruhunuzu kabzetsin. Bu dert bile sizin için sevap kaynağı olacaktır. Bunu sakın unutmayın. Cihattasınız, Bedir’desiniz, Uhut’tasınız kabul edin. Öyle kalın öyle yaşayın.
Size satır başı diyebileceğim küçük tavsiyelerde bulunayım ama bunlar günübirlik kalmasın sakın, ilke edinin bunları:
- Çocuklarınıza karşı bu endişeyi taşıyın ama vesveseye kaydırmayın işi. Eşinizle birbirinizi dengeleyin sürekli olarak. Bir o ileri gitsin bir siz gidin derken hayat sizi yıpratmadan sürsün.
- Çocuklarınızın ibadet ehli olmasına ısrar edin ama yirmili yaşlarına kadar onların kaytarma denebilecek eksiklerini görmez gibi olun ara sıra. Onlara adam rolü biçerseniz sizden kopabilirler. Zaman zaman bir gözlü gibi, bir kulaklı gibi olun. Her şeyi en iyi şekliyle isterseniz erken bitebilir piliniz.
- Çocuklara yapabileceğiniz en iyi destek, onlara namazlı ve Kur’anlı arkadaş bulabilmektir.
- Hep tenkit eden, hep eksik bulan, hep azarlayan biri sakın olmayın. Dünya gibi olun. Kışı fırtınalı baharı çiçekli olun.
- Çocukların ara sıra eğlenme ve gezip tozma ihtiyaçları vardır ve bu tabiidir. Bunu siz becerip karşılayamazsanız onlar bunu razı olmayacağınız yöntemlerle bulurlar. Aman dikkat edin.
- Çocuk yetiştirmek bütün zamanlarda cihattı. Bu zamanda en büyük cihat durumuna gelmiştir. İşin önemini kavrayın. Bu uğurda yapayalnız kalabileceğinizi bilin, buna hazır olun.
- Duada kalsın elleriniz. Hiç indirmeyin ellerinizi. Allah’tan yardımını isteyin. Sabır dileyin, sebat dileyin.
- Enerjinizi zamana yayın. Yüzlerce yıl çalışacak bir umut ve enerji ile yol alabilirsiniz. Melekleri yanı başınızda görmenin yolu budur.
- Bilhassa gece namazına kalkıp dua edin; yavrularınıza, eşinize, kendinize ve bize dualar edin. Gayet iyi bilin ki siz veya Almanya gurbetindeki bir başka mü’min kadının gözyaşları toprağımıza rahmet yağma sebebi olacak. Hele siz annesiniz, dua makinesi gibisiniz siz. Siz çekirdeksiniz. Asırlardır bu merhume ümmet sizden bir Âsiye çıkmasını bekliyor. Sizinle dirileceğimiz günü hasretle bekliyoruz. Dua edin bacım. Elleriniz karıncalanıncaya kadar dua edin. Namazlarınızdan sonra ve namazlarınızdan önce hep dua edin. Siz görmeseniz de size âminler diyen meleklerle doludur bu gökler. Kadınlar ve analar mobilyalara, gelinliklere, komşu lakırdılarına, ev temizliği putuna, ne derler heykellerine takılıp kaldığı için gecikti göklerin yardımı. Açın ufkumuzu bacım açın. Açın ellerinizi de insin şu bulutlar göklerden. Hasretlerimiz bitsin. Gelsin hafız yavrularımız, Kur’an bülbüllerimiz. Kur’an okuyan ve yürüyen, Kur’an olan çocuklar verin bize.
Açın ufkumuzu bacım açın Allah için.
Kaynak: Fetva Meclisi
Comments are closed