Gençliğin heyecanıyla aklına gelen her inceliği İslam yolunda kullanmak isteyenleri biliriz; mitinglerde en yüksek sesli olmak, pankart açmak, aksiyon peşinde olmak, yazılar yazıp dağıtmak gibi…
Üç dört gencin, şehrin en görünen bölgesine aceleyle asmaya çalıştıkları o yazı da şüphesiz bunlardan biriydi: “O, sizi seçti!”
Başta çok önemsemeyip gençlerin acele tavırlarına dikkat kesilmiştim. Akıllarında neler olduğunu tahmin etmeye odaklandım. Bu hareketim beni, asmaya çalıştıkları o yazıya yoğunlaşmaya itti. Üç kelime bile sayılmayacak yazıyı bu kadar heyecan ve acele ile asmakla ellerine ne geçebilirdi ki? Yazının kenarında alıntı olduğunu gösteren sayıyı takip edince ayet olduğunu anlayarak yazıya daha net kilitlendim.
Ne demek ‘O, sizi seçti’?
Akıl karışıklığıyla düşünmeye başladım. Seçti ise kim seçti, neyi/kimi seçti? Niye seçer? Seçmesi ile ne olacak?
Şimdi, ilkokulda her sene aynı konuların işlendiği Türkçe derslerini düşünüyorum. “Seçti” yüklem, “O” özne, “sizi” belirtili nesne. Ayet bu kadar değil fakat cümle bu kadar. Cümle özne, yüklem ve nesneden oluşuyor. Bana ise bu kadarı yetmiyor. Bu cümlede daha fazlası var gibi. Kendime tekrar tekrar soruyorum. Seçti ise kim seçti, neyi/kimi seçti? Hangi amaçla seçti? Nasıl seçti, nasıl seçer? Seçince ne olur?
Hayır, ne kadar sorsam da olmuyor. Özne, yüklem, nesneden öteye gidemiyorum. Üç kelimede neden bu kadar fazla şey arıyorum, bilmiyorum ama şunu iyi biliyorum: bu cümlede anlamayana bile: “Hey! Buraya baksana, sana diyorum, davransana!” ikazı var. Çoktan işlerini bitirmiş olan gençlerin sonuncusu da gözden kaybolurken kendimi Türkçe’ye karşı sitemli bir hâlde buluyorum. Ne demek istiyor bu ayet?
Belki de Türkçe dersleri yeterli değil. Cümle yapısını bulmak için bize öğretmedikleri sorular da var. Cümle için sadece belirtili nesne, belirtisiz nesne, dolaylı tümleç, zamir, sıfat… Yeter mi? Bunları bulmak için sorulan soruların ötesinde bir soru soramaz mıyım? Cümlenin yapısına: “O seçti. Tamam, da o kim?” desem çok mu ayıp etmiş olurum? Ya da belirtili nesne dedikleri neden ‘sizi’ diye hitap ettiğinin kimler olduğunu açmıyor? Nasıl anlayacağız bunların kim olduğunu? Nerelerdeler? Özellikleri ne? Hani “belirtili nesne”ydi? Belirt işte. Belirtisi nerede? Neden onlar seçilmiş oluyorlar? Ne yaptılar da hak ettiler?
“Seni seçtim Pikaçu” döneminin çocukları olarak seçmek çok da yabancı gelmiyor. Yine de cümle yapısında bana yardımı dokunmayan bu fiilin kastettiği şeyi Türk Dil Kurumu’nun sözlüğünden yardım alarak söyleyeyim:
Seçmek:
1. Benzeri arasında hoşa gideni almak veya yararlanmak için ayırmak.
2. Birine oy vererek bir göreve getirmek.
3. Üstün, iyi, uygun bularak yeğlemek.
4. Farklı görmek, üstün görmek.
Comments are closed