SORU: Kendimi, dini nikâh mağduru olarak tanımlasam yanlış olmaz. Çünkü bana dini nikâh kıyan ve bu nikâha resmi nikâhtan daha çok önem verdiğini söyleyen, “nikâhtan dönüş olmaz, sen artık benim eşim oldun” diyen birine eş oldum. Beni bırakmayacağını söyledi. Öyle ki “beni asla bırakmayacaksın, bu çocuk oyuncağı değil!” diyen birisiydi. Fakat beraber olduktan sonra, “ailem seni istemiyor” diyerek beni bıraktı. Ailesi de bana, “sen dostusun, siz ayrılın. Oğlumuzun kariyeri, ismi şöhreti var” dedi. Bu kişi, çevresinde saygı duyulan, itibar ve hürmet gösterilen bir akademisyen. Kendisi hakkında suç duyurusunda bulundum. Benim ilk eşimdi ve benimle gönül eğlendirdiğini ve cinsel istismara uğradığımı düşünüyorum. Ve bu kanıma çok dokundu. Umurunda değilim, telefonlarımı açmıyor. Açtığı zamanda azarlıyor, “bitti! bir daha beni arama!” diyor. 3,5 ay oldu, ben her gün ağlıyorum. Evim mezara, duvarlarım ağlama duvarına döndü. Hayatla bağım kesildi. Kirletilip bırakılmayı hazmedemiyorum. Bu adama beddua ediyorum. Bu adamın bana yaptıklarını herkes bilsin istiyorum. Bu olayla gazeteye haber olursa imajı lekelenecek. Öğrenmek istediğim; bu olayı kamuoyuyla paylaşırsam imajı zedelendiği için kariyeri de biteceği için, onun kul hakkına girmiş olur muyum?
CEVAP: Selamünaleyküm.
Bunlardan önce siz, kendinizi ve kendi şahsiyetinizi de düşünün. Evet, sizi bırakacak bir niyette iken, aldatması anlamına gelen tavrı yanlış olmasına yanlıştır ama dinimiz, kötülüğü yayma konusunda bizi ikaz etmiştir. Ondan intikam alırken kendinize kötülük etmemeye ve kötülüğü yaymamaya gayret etmelisiniz. Hakkınız varsa onu daha ince yollardan giderek arayın.
Tags:
Comments are closed