SORU: Selamünaleyküm sevgili ve pek muhterem hocam. Ben, üniversite okuyan nişanlı bir gencim. Size danışmak istediğim konu nişanlılığımla alakalı; ailem, 2 sene kadar önce teyzemin kızını bana uygun görmüş ve kendi aralarında nişan için anlaşmışlar. Ben, nişanımın olacağını komşumdan öğrendim ve karşı çıktığımda ise “Olmaz öyle şey, biz anlaştık, vazgeçemeyiz; kızın adı senle çıktı bir kere, dönmek olmaz” gibisinden sözler ifade ettiler. Beni en çok etkileyen ise annemin ‘Hakkımı helal etmem, buralardan giderim, kimsenin yüzüne bakamam’ sözleri oldu. Her şeyi bir kenara bırakıp, insanlar birbirine düşmesin, kimse kırılmasın diyerek sesimi çıkarmadım. Şu anda 2 yıllık nişanlıyız ve evlilik için okulumun bitmesi bekleniyor.
Nişanlım, ilköğretim mezunu, ortak yönlerimizin ve hayat anlayışımızın uyuşmadığı bir insan ve nişanlım, erkeklerle sürekli irtibat halinde olmak zorunda olduğu bir işte çalışıyor. Çalışmasını istemediğim halde babası onu çalışmaya mecbur bırakıyor. İslam’a göre giyinmiyor. Kitap okumasını, entelektüel düşüncelere sahip olması gerektiğini sürekli söylüyorum. O ise kitap okumaktan nefret ettiğini belirtiyor. Düğünlere gitmesine, oynamasına ve albenili kıyafetler giyinmesine tahammül edemiyorum. Bunu aileme söylediğim zaman, ‘Evlendiğinde düzelir, istediğin gibi giyinir’ diyorlar. Hocam, geçen 2 yıl süresince bir çok kez ayrılmak istedim ancak, ailem ve çevrem bunun mümkün olmadığını belirttiler. Nişanlımın daha önce bir çok hatasına şahit oldum. Sürekli düzeltmeye, onarmaya çalıştım. Fakat bir şeyleri düzeltemediğimi fark ettim. Yaklaşık olarak iki aydır nişanlımla konuşmuyorum. Ne yapmam gerektiğini bilmiyorum…
CEVAP: Aleykümselam. Anlattıklarınıza göre bir kişilikle, İslam’a göre yaşayacak birisinin evlenmesi anlamlı değildir. Kendinizi bitmez bir kavganın içine sokarsınız. Baştan kim küsecekse küssün ama kavgayla bitecek bir süreç başlamasın. Nişanlınızı da buna ikna edin ya da kendinizi ona soğutun. O da ayrılmak istesin. Uzun bir acıdansa kısa bir acıya razı olmalısınız. Allah size sabır versin.
Comments are closed