SORU: Selamunaleyküm, interneti olmayan bir kardeşimin sorusunu aynen iletiyorum inşallah:
“Ben; nikahlı, mümkün olduğunca az dışarı çıkan, namahremle konuşmayan, alışverişte çok kısa bir konuşma yapan, Müslüman bir bayanım. Eşimden de dininin gereği olarak aynı hassasiyeti bekliyorum ve ben onunla hayâsına güvenerek evlendim. Acı olan şu ki evliliğimizin (2 aylık) ilk haftasında büyük bir hayal kırıklığına uğradım. Kayın validem, kaynımın bir hayli açık olan hanımı ile oturup sohbet ederlerken, bir kucak dolusu sakalı olan eşim odaya girip onlarla sohbete başladı. Başımdan aşağı kaynar sular döküldü. Ona, bunu nasıl yapabildiğini, Allah’tan hayâ edip etmediğini sorduğumda; “Haram olduğuna dair kaynağın ne? O zaten açık” dedi. 50 yaşındaki annesini, 25 yasındaki erkekten kıskanan bu insan, kendi nefsine gelince, “ Tenzihen mi tahrimen mi” diye şakaya vuruyor. Vallahi ya o, Allah’tan haya ederek halini düzeltecek ya da ben daha fazla sabredemeyeceğim. Bu durumda boşanma talep etmem caiz mi?”
Hocam kardeşin kendi 19, eşi de henüz 23 yaşında, Ankara da yaşıyorlar. Cevabınızı sabırla bekliyor. Esselamunaleykum.
CEVAP: Selamünaleyküm. Bu kardeşimizin anlattığı konuda mübalağa olup olmadığını tespit ettirmek gerekir. Din adına titizlikte aşırı gidilmesini de kabul edemeyiz. Sadece bu nedenle boşanmayı talep etmek, mevcut durumu zina, zulüm gibi görmek demektir ki bu bir aşırılıktır. Evet, ortada bir hata var ve bu hata ağır bir hatadır ama titizliği evham düzeyine getirmekte sıkıntı olur.
Comments are closed