SORU: Selamünaleyküm hocam. Ben, ilahiyat ikinci sınıf öğrencisiyim. Hocam, ben Arş’ın gölgesinde gölgelenen gençlerden olmak istiyorum. Okulda erkeklerle konuşmam ve hep yere bakarak yürürüm; göz zinasından çok korkarım. Uzaktan tanıdığım ve gördüğüm, Allah’ın nurunun yüzüne yansıdığını düşündüğüm bir genci, Allah rızası için seviyorum. O gencin de bana uzaktan baktığını anladım ve beni sevdiğini hissettirecek bir takım davranışlarda bulunduğunu fark ettim. Tevafuken göz göze gelmek hariç, hiç gözünün içine bakmadım. Hocam, ‘Arş’ın gölgesindeki genç flört teklifine kapalı gençtir’ demiştiniz. Ben her şeyi, Kur’an ve sünnet çerçevesinde yaşamak istiyorum. O kişinin de bunu istediğine inanıyorum. Hocam, bu kişi bir gün bana sevgisini açıklarsa, ben ona ne demeliyim? Bekleyelim mi, yoksa nişanlanalım mı demeliyim? O da şuan okuduğu için maddi açıdan aile geçindiremez. O mezun olup ayakları üzerinde durunca, ben dördüncü sınıfta olacağım inşallah ve evlenirim. Hocam, nişanla ilgili fetvalarınızı izledim. Uzun süreli nişan, çok sakıncalı diyorsunuz. Nişanlanırsam, diğer erkeklere karşı da kendimi korumuş olacağımı düşünüyorum ve nişan adabına ikimizin de riayet edeceğine inanıyorum. Hocam, geniş bir çerçevede nasıl düşünmeliyim, ne yapmalıyım?
CEVAP: Aleykümselam. Şu anda böyle düşünüyorsunuz. O ateşin etrafına yaklaştığınızda yere bakma kültürünüz kaybolabilir. Size teklif gelir gelmez süreci başlatmalısınız. Aleni ve izinli süreçle evlenmelisiniz. Hem Arş’ın gölgesine talip olmak hem de geçim derdi taşımak, biraz çelişki olmuş. Daha geniş düşünün. Rızkı verenin Allah olduğunu unutmayın.
Tags:
Comments are closed