GENÇ DERGİ: Dinimiz iki gencin birbirine âşık olmasına nasıl bakar?
Âşık olmak günah mıdır?
NUREDDİN YILDIZ: Bir erkeğin kıza,bir kızın da erkeğe âşık olması fıtrattandır.Rabbimiz insanlara birtakım sevgiler yüklemiştir.
İnsanın yeşillikler içinde bir evinin olmasını istemesi,güzel bir arabaya sahip olmak istemesi gibi birtakım fıtri istekleri vardır.Allah bu sevgileri imtihan maksadıyla insanın bünyesine yerleştirmiştir.
Karşı cinse duyulan alaka da tıpkı bunun gibidir.Binaenaleyh aşk insanın fıtratında olduğu için bir müslümanın karşı cinse alaka duymasının,ona âşık olmasının dinen hiçbir sakıncası yoktur.Bunun aksi iddia edilemez.
Ancak şartlar müsaitse böyledir.Yani erkek o aşkın bedeli olan nikâha razı olacak durumdaysa ,kız da buna müsaitse âşık olmalarına şer’an bir engel yoktur.
Hatta bir insan sahabe bile olsa başına gelebilecek bir fıtrat olayıdır.
GENÇ DERGİ: Şartlar evlilik için müsait değilse ?
NUREDDİN YILDIZ: Şartlar müsait değilse aşk dediğiniz şey müthiş bir şeytan ağına dönüşür.Bu ağdan kurtulmak da mümkün değildir.
Mektuplaşmalarla, mailleşmelerle,mesajlaşmalarla aylarca yıllarca yer altında devam eden aşk,bir yandan ibadeti tahrip eder,diğer yandan da müslümanın karakterini bozar.
Aşkı bu hale getirmemek lazım…Ne yapmak lazım? Ebeveynin bilgisi dahilinde örf neyi gerektiriyorsa o şekilde aşkın mucibi yerine getirilmelidir.İbni mâce’nin rivayet ettiği bir hadis-i şerif var : Bir adam geliyor; “ Ya resulullah oğlum için başka birini uygun görüyordum,fakat o gitti başka birine âşık oldu” diyor.
Efendimiz bu adamı ikaz ederken “sevgi girdikten sonra nikahtan başka çare yoktur” diyor.
Yani aşk muhakkak nikahla sonlanmalıdır.
GENÇ DERGİ: Bir genç âşık olmuşsa onu gidip sevdiğine söylemeli midir?
NUREDDİN YILDIZ: Kesinlikle söylemelidir. Medeni bir şekilde “böyle bir şey geçiyor içimden” diyerek durumunu anlatmalıdır. Ancak kesinlikle bunu baş başa yalnız kalarak söyleyemez.
Şer’i çizgileri koruyabilmek, anneyi babayı devreye sokabilmek, karşı tarafın evlenmeye müsait olup olmadığını anlayabilmek için gidip sevdiği kişiye bunu söylemelidir.
Mesela karşı taraf belki birisiyle nişan sürecinde olabilir, belki evlenmek için müsait değildir; bunları öğrenmek için gidip söylemesinde fayda vardır. Söylediğinde olumsuz veya şiddetli bir tepki ile karşılaşırsa o durumda da helallik dilemelidir.
GENÇ DERGİ: Aşkın bir ölçüsü olmalı mıdır?
NURETTİN YILDIZ: Aşkın ölçüsü kesinlikle olmalıdır. Zira Allah’a iman edenler Allah’ tan başkasını sınırsız sevemezler. Biz sadece Rabbimizi ölçüsüz sevebiliriz.
Yerler, gökler, okyanuslar kadar değil, ifade edilemeyecek kadar sevmek zorundayız. İmanımız, bir beşere olan aşkımızın bir sınırda olmasını gerektirir. Peygamber Efendimiz sallallahü aleyhi ve sellem müminleri terbiye ederken de sınırsız sevgiye ve sınırsız düşmanlığa karşı ikaz etmiştir.
Severken de düşmanlık ederken de ölçülü olmamızı istemiştir. Mümin olarak biz âşık olabiliriz fakat bu aşkımızı abartamayız. Yani uğruna hicret edecek kadar,uğrunda evinden barkından olacak kadar veya uğrunda anayı babayı çiğneyecek bir delilik yapacak kadar aşık olmayız.
Çünkü hiçbir aşk Allah’a itaatten sonra itaat etmemiz gereken ana babayı çiğnemeye müsait değildir.
GENÇ DERGİ: Karşılıksız aşka düşen bu yüzden de bunalıma giren bir gence ne söylemek istersiniz?
NUREDDİN YILDIZ: Aşka düşüyor, bunalıma giriyor, intiharın eşiğine kadar geliyor…
Bu boş kafaya isabet etmiş mermi gibidir. İçi Allah sevgisiyle doldurulmamış, imanla, heyecanla doldurulmamış, Selahaddinlik, Halit bin velitlik tanımayan mantığın akıbetidir.
Bu gencin bunalıma girmesi, intihar edecek düzeye gelmesi, kovulduğu kapıya yalvarması bir nevi zilletliktir. Kendini bu derece düşürmesi insanlık değildir. Böyle bir gence çocukluğundan itibaren ruculet terbiyesi verilmeliydi.Verilmediği için böyle bir sonuçla karşılaşılmıştır.
Ruculet terbiyesi nedir? Erkeğin bir onuru var kızsa kızın bir onuru var; işte bunu muhafaza etmesi…
İnsan ikram görmediği misafirliğe bile gitmez. Nasıl kovulduğun kapıda sürünüyorsun sen? Bir kere hiçbir kız veya erkek alternatifi olmayan değildir kâinatta…
Nihayetinde bu bir insan ve yeryüzünde başka bir sürü insan var. İkincisi Rabbimin yazdığı kaderden başkası tecelli edemez. Kapısında yirmi sene sürünsen de Allah bunu nikâhlanacak diye yazmadıysa olmayacaktır bu iş.
Efendimiz sallallahü aleyhi ve sellem “sizin rızkınızı Allah yazdı, onurlu isteyin bunu” diyor. Yani güzel bir şekilde rızık peşinde koşun diyor. Nasıl olsa Allah seni aç bırakmayacak; buna iman ediyorsun, çünkü müminsin.
Bunun gibi zaten Allah sana yazılı olan kimseyi zaten sana verecek, o halde onurlu durun, basit iş yapmayın, seviyenizi koruyun.
GENÇ DERGİ: Sosyal hayatta genç kız ve erkek hangi durumlarda iletişim kurabilir?
NUREDDİN YILDIZ: Genç erkekler ve kızlar sebepsiz yere hiçbir şekilde iletişim kuramazlar.
Neden?
Birbirlerine namahrem olan,yani evlenmeleri caiz olanların birbirleri ile iletişimdeki herhangi bir gevşekliğin veya sebepsiz bir iletişimin sonu hayır değildir.
Kötülüğe kayış nedenidir.
Burada sebepten kastımız nedir? Müsait bir evlilik düşünülüyorsa yalnız kalmamak koşuluyla konuşulabilir; bu bir sebeptir. Veya bir derste zorunlu olarak hoca talebe olarak bulunabilirler. Fakat halvet olmayacaklar yani hiç kimsenin izleyemeyeceği bir ortamda baş başa kalmayacaklar, birincisi bu.
İkincisi; gerekenin dışında aşırı şeyler konuşmayacaklar.
Üçüncü şart ebeveyni dışlamayacaklar hiçbir zaman; bu görüşmeler ebeveynin bilgisi veya dâhilinde olacak. Ebeveynin paspas edildiği bir beraberliği şeytan çok iyi değerlendirir.
Bu nedenle ebeveynin bilgisi burada çok önemlidir.
GENÇ DERGİ: Şu durumda dinde flörtün hükmü nedir?
NUREDDİN YILDIZ: Bu kelimeden kastınız el ele tutuşup bir yerlere yemeğe çıkmaksa bunu bir tehlike olarak görürüz.
Birlikte Uludağ’a tatile çıkmaksa bunu “zinaya giriş “olarak görürüz. Zina değil ama zinaya yaklaşmaktır. Fıkıhta sedd-i zerai diye bir başlık vardır.
Nedir bu?
Haram olmasa bile harama götüren durumların haram görünmesi. Bunun mantığı şudur: Çocuğun bıçakla elini kesme ihtimali yüksek, o halde oynatmıyorsunuz onu bıçakla… Flörtte tıpkı bunun gibi…
Zinaya hızla gitmektir. Bu hiçbir şekilde dinimizde mübah olamaz.
GENÇ DERGİ: Dinimizde ağabeyin bazı konularda kız kardeşine karışma hakkı var mıdır?
NUREDDİN YILDIZ: Bir kız çocuğuna baba evleninceye kadar yüzde yüz müdahildir. Evlendikten sonra babanın müdahale hakkı yüzde ellinin altına düşer, kocasının yüzde yüz müdahale hakkı olur.
Ağabeyin hiçbir şekilde müdahale hakkı yoktur.
Ancak baba ölürse yetki dedeye geçer. Dede de yoksa vasi olarak abi devreye girmişse o zaman müdahale hakkı olur.
Fıkhen bu böyledir. Yani normal şartlarda abinin emretme yetkisi, ağabeylik forsu, tokat atabilme gücü yoktur. Baba ilgisiz bir babaysa görevini yapmıyorsa yine ağabeyin yetkisi yoktur, o ancak babayı ikaz edebilir.
Bunun dışında bütün Müslümanların “emri maruf görevleri vardır, ancak bu çerçevede iyilikleri tavsiye eder kardeşine. Ama yaptırım gücü başka bir meseledir. Mesela kız saatlerce internetin başında, baba internetin kablosunu sökebilir. Veya bir yere gidecekse,”gitmeyeceksin otur şuraya” diyebilir.
Ağabeyin ise bu tür yaptırımlara hakkı yoktur.
GENÇ DERGİ: Evlilik için en uygun yaş hangi yaştır?
NUREDDİN YILDIZ: Evlilik için en uygun yaş; gerektiği zamandır. Buluğ çağından sonraki her yaş, evlenmek için uygun yaştır. Okul, iş, aş gibi sebeplerle asla evlilik geciktirilmemelidir. Önce evlenilmeli sonra hacca gidilmelidir. Yaşı ve idraki evlenmeye müsait iki mü’min olarak bu işe başlanılmalıdır. Şu kadar ki gerek erkek ve gerekse kadının yaşı başı geldiği hâlde rüşdü olgunlaşmamış olabilir. Bir ev, bir eş idare edemeyecek zafiyet içinde olabilir. Ama yaşı küçük ama rüştü olgunlaşmış kişiler de olabilir. Tahsil hayatının uzaması ve evliliğin geciktirilmesi birtakım sakıncalar meydana getirir. Nedir bunlar?
Bir: Ümmetin çoğalması gecikir. Yüz bin tane gencin bir sene geç evlendiğini düşünün, bu ümmetin bir dahaki seneye yüz bin tane artmasını engellemektir. Oysa hadiste ümmetin çokluğu istenilen bir durum olarak ifade ediliyor.
İki: Nüfusun artmaması sosyolojik olarak nüfuzun azalmasına sebep olmaktadır. Bugün Çin veya Hindistan neden diğer ülkeler tarafı ndan bir tehlike olarak görülüyor çünkü nüfusu çok kalabalık olduğu için.
Üç: Geciken her evlilik fuhşun yayılması demektir. Genç evliliklerin de gerçi bir takım sorunları vardır fakat hiçbirisi zina kadar büyük bir tehlike değildir.
GENÇ DERGİ: Bir genç sırf ahlâkının güzelliğinden dolayı beğenmediği birisiyle evlenmeli midir?
NUREDDİN YILDIZ: Evlilikler gözümüzün sevdiği, nefesinden hoşlanacağımız, burnundan, gözünden hoşlanacağımız tiplerle olmalıdır. Efendimiz Mekkeli bir sahabinin Medineli bir kadınla evlenmeyi düşündüğünü öğreniyor, diyor ki ona; “Medineli kadınların gözleri küçüktür, Mekkeliler büyük gözlü kadınları sever, eğer gözleri küçükse evlenme” Bu söz, Peygamberin ağzından çıkan bir nasihat. Bugün beğenmediğin halde evlenirsen, yarın bir sorun çıktığında o göz ok gibi gözüne batar. Ebu Davut’ta geçen bir hadiste de şöyle bir şey var: Kızın biri geliyor; “Ya Resulallah babam beni sevmediğim birisi ile evlendirmek istiyor” diyor. Efendimiz “Mecbur değilsin evlenmeye diyor.”
Okumuş olduğunuz röpörtaj, Genç Dergi’nin 2011’de Nureddin YILDIZ Hocamızla gerçekleştirdiği “aşk ve evlilik” konulu röpörtajdır.
Comments are closed