SORU:Selamünaleyküm. Evlilik aşamasında, ailelerin İslami hassasiyeti yoksa, evlenecek olan gençlerin bu konuda hassasiyetleri varsa, bu durum evlenme sürecinde sorunlar olmasına neden oluyor. Misal, evlenecek gençler, düğünün şeriatın emrettiği şekilde olmasını isterken, aileler bunu istemiyor. Gençler, evlerini çok fazla mobilyayla doldurmak istemezken, evlerini mescid ve medrese usulü döşemek isterken, aileler; akrabalar ne der endişesiyle bunu reddediyor. Evlenecek kişi ben isem hocam, benim karşı taraftan herhangi bir talebim yok. Altın vs. istemiyorum. Mehir olarak da, 5 külliyat istedim hepsi bu kadar. Bunlar bana yeterli geliyor  ama aileler bu işe böyle bakmıyor. Ben karşı tarafın surumunu bildiğimden ve niyetimin muvahhid bir aile kurmak olmasından dolayı bu tür istekleri, karşı tarafa yapılan zulüm olarak görüyorum. Ben hiçbir şey istemediğim halde, ailem talep ediyor. Bu durum karşısında sorun çıkmasın diye sesimi çıkaramıyorum. Bu sefer evleneceğim kişiye, altın yap, evlendikten sonra geri iade ederim, yeter ki huzursuzluk olmasın diyorum, ve öyle yapmaya karar veriyoruz. Çünkü onun da bu kadar altını yapmaya gücü yetmez bunu biliyorum. Ailemin bundan haberi yok. Ben mehrimi kitap olarak istedim. Ailem mehri kitap olarak istediğimi duysa, buna karşı çıkarlardı, bu durumu gizlemek bir sakınca oluşturur mu? Neticede mehri belirlemek, iade etmek, vazgeçmek, istemek benim hakkım değil mi hocam? Bir de ben söz, nişan, kına gecesi, düğün gibi bu işin çok çetrefilli bir hal almasından hoşlanmıyorum. Bana kalsa bir söz, bir nikah yeter. Ama sanki farzmış gibi bu nişan ve kına gecesini de dayatıyorlar ki, kesinlikle çalgılı ya da karma nişan, kına gecesi yapmam ve bu konuda ne evleneceğim kişi ne de ben taviz vermeyiz. Bu durumda nasıl hareket edeceğiz?

CEVAP:Aleykümselam. Allah Teâlâ sizi de bizi de rızasından ayırmasın. Hakikaten, putlaştırılmış bir evlilik süreci yaşanmaktadır. Sizin böyle bir tavır göstermeniz, inşaallah imanınızdan kaynaklanmaktadır ve sizin için hayır kaynağı olacaktır. sizi tebrik ederim.

Bu hususta iki şeye dikkat edin. Birincisi, dininizin emirlerini her şeyin üstünde tutun; diyen diyeceğini desin, duymayın, görmeyin, takmayın.
İkincisi de, sizin için önemli olan eş adayınızdır. Siz onunla anlaşabiliyor olduktan sonra kimsenin ne diyeceği önemli değildir.
Bu iki ilkeyi hassasiyetle koruduktan sonra, ebeveyninizle sürtüşmemek, onların gönlünü kırmadan yol almak nasıl mümkün olacaksa onu yapmaya gayret edersiniz. Allah yardımcınız olsun.