CEVAP: Ramazan ayının orucu ve günü değerlidir. Oruca ve güne saygısızlık cezalandırılacak bir günahtır. Ramazan ayı boyunca imsak vaktinden iftar vaktine kadar YEMEK-İÇMEK ve CİNSEL İLİŞKİ haramdır. Bilerek, yiyen içen veya cinsel ilişkiye giren için oruç bozulmuştur. Orucun kazası yanında ceza olarak ALTMIŞ GÜN peş peşe ceza orucu tutacaktır. Buna keffaret denmektedir. Bu yasak Ramazan ayı gündüzleri içindir. Ramazan ayı gecelerinde yani iftar ile imsak saatleri arasında hiçbir yasak yoktur.

a- Keffaret ALTMIŞ GÜN hiç ara vermeden oruç tutmaktır. O suçu işledikleri gün de oruç bozulduğu için o gün de kaza edilecektir.

b- Böyle bir orucu tutamayacak yaşta olan veya sabit bir hastalığı olan yani dinen geçerli bir özrü olan ise ALTMIŞ FAKİRE birer FİTRE miktarı sadaka verir. Ya da onları yani altmış kişiyi sabah akşam doyurur. Bir tek fakire altmış gün arayla birer fitre miktarı da verebilir.

c- İsterse altmış gün tutar isterse de yemek yedirir şeklinde bir tercih hakkı yoktur. Ceza altmış gün oruçtur. Tutamaz durumda olan için ikinci cezaya geçiş vardır.

d- Bu hükümde kadın ve erkek aynıdır. İlişkiye giren de girilen de aynı cezayı hak eder. Sadece kadın için olağanüstü bir tehdit ile yapılmış gibi bir durum varsa kadın sadece kaza tutar. Buradaki tehdit sıradan bir söz baskısı şeklinde olmamalıdır ki kadın cezadan kurtulmuş olsun.

e- Altmış gün keffaret, ilk fırsatta başlamalıdır. Ve bir sebeple ara verildiğinde kaldığı yerden devam etmeyecek yeniden birinci günden altmış gün saymaya başlayacaktır. Sadece kadın için şöyle bir istisna vardır: Kadın keffaret tutarken aybaşı günlerine rastlayan günlerinde izinli gibidir, biter bitmez tutmaya devam eder.

f- Bu oruç cezası yanında kul, ciddi ve kalıcı bir tevbe etmelidir. Zira işlenen günah, dinin en mukaddes zaman dilimlerinden biri olan Ramazan Günü’ne saygısızlık günahıdır. Sadece keffaret tutmak yeterli değildir, tevbe şarttır.

g- Geçmişindeki bu tür hataların toplamı için bir tek keffaret yani ALTMIŞ GÜN peş peşe oruç tutmak yeterli olur.

h- Yeni Müslüman olmuş biri olduğu için oruç günlerinde böyle bir yasak olduğunu bilmeyen bu keffareti tutmayabilir.

i- Ramazan gününde eşiyle ters ilişkiye giren için de hüküm böyledir. O da altmış gün keffaret tutacaktır. Bir yandan ters ilişki gibi ağır bir günah yanında bir yandan da Ramazan Gününün azametini küçültme suçu büyük bir tevbe gerektirir.

j- Bu keffareti tutmayan ölen için ahiret azabı beklemektedir. Bu sebeple Ramazan ayında bu büyük hatayı işleyenler dünyada fırsat varken ve gençlikleri yerinde iken, dinin hükümlerini hafif görmenin bedeli olan bu cezayı yerine getirerek ahiret azabından kurtulmalıdırlar.

k- Özellikle yeni evliler, böyle ağır cezası olan hataya karşı kendilerini güvende hissederek gevşek davranmamalıdırlar.