SORU: Hocam ben kendine ümmetin ailelerini dert edinmiş çaresiz bir evladınızım, kardeşinizim. Siz çok daha iyi bilirsiniz ki aile diye bir kurum neredeyse kalmadı. Sadece adı var ama ruhu yok maalesef. Hocam son zamanlarda o kadar çok evliliği bitmek üzere olan çiftler duyuyorum ki çok üzülüyorum. Ben de sınıra yaklaşmamak, ahlakımı kaybetmemek ve hırçınlaşmamak için direniyorum. İnanın o kadar zor oluyor ki sabretmek, tıkandık kaldık. Ne olacak böyle? Bu son zamanlarda duyduğum örnekler;

Kadın peçeli, adam Din Kültürü öğretmeni, adam karısını dövüyor ve kadın evden gidiyor. Adam özür dilediği için kadın geri dönüyor ama kısa bir süre sonra bu sefer de bir akraba topluluğu içinde adam karısına bir şeyi yanında getirmediği için öyle bir bağırıyor ve azarlıyor ki adamın arkadaşı gelip böyle yapma diye uyarıyor. En son kadın böyle biriyle bir gelecek istemiyorum dedi diye kadına talak veriyor.

– Ailedeki çocukta maalesef büyü ile ilgili durumlar var, anne kaygılı ve babayla konuşmaya çalışıyor, baba sırtını dönüp yatıyor umurunda bile değil genel tutumu.

-Adam kendi ofisinde reklam işi yapıyor ve başka tanıdık ofisten bir iki kadın da reklam işi yapıyor. Adam bu kadınlarla işlerini birleştirme kararı alıyor ve kadınlardan birisi evli bir erkekle gönül ilişkisinin ötesinde bir bağ kurmuş. Bu reklamcı adamın hanımı sen hem bu ahlaksızlığı yapanla iş yapamazsın hem de onlarla birebir aynı ortamda iş yapman uygun değil, nasıl bana da danışmazsın diye sorduğunda adamın cevabı ben işime bakarım oluyor. Hanımı bana diyor ki; nerede o eskiden Kâbe’nin önünde hisli şekilde dua eden adam ben o adamı sevmiştim diyor.

-Adam işkolik sabah akşam iş ve kafa dalgın. Kadın bizimle de vakit geçir lütfen diye yalvarıyor ama adamda zerre çaba yok. Buna ilaveten hanımının eğitim hayatıyla ilgili pasif kalışını, akademik bir şeyler yapmamasını eleştiriyor ve beklentilerini beğenmiyor. Oysaki bir zamanlar bu adam karısının karışık ortamlarda eğitimi tercih etmediğinden dolayı ondan çok memnun olduğunu ve onu övdüğünü biliyoruz. Sürekli suçluyor ve manipüle ediyor.

– Karısının mahremiyet hayatıyla ilgili taleplerine çok nadir karşılık verdiğini ve kendisinin de böyle taleplerinin nadir olduğunu.

– Kadın eşine gel teravih kıldır bize diyor adam çoğunlukla canım istemiyor diyor, gel beraber dua edelim diyor adam istemiyorum etmeyeceğim diye bağırıyor azarlıyor. Bunları çocukları görüyor ve şahit oluyor.

-Kadın sağlık problemlerinden bahsediyor zorlandığını korktuğunu söylüyor, adam “evde kendin bir şeyler yapmaya üşeniyorsun o yüzden de kötüye gidiyor iyice” diye kadını azarlıyor.

-Anne çocukların gidişatından, eğitimlerinden ve ahlaklarından kaygı duyuyor çözüm arıyor yana yakıla eşiyle konuşmak istiyor, adam ya hallederiz kafaya takma diyor ve geçiştiriyor.

– Kadın diyor ki ya ben helalimi bekledim sakındım Allah için, ben eşimden güzel söz duymak istiyorum bana şöyle cümle kullan diyor adam kelimesi kelimesine talep edilen şeyi söylemekten imtina ediyor. Kadın diyor ki bak ben şöyle okşanmaktan çok hoşlanıyorum ne olur bana bunu yap diyor adamda tık yok.

– Kadın diyor ki şu hoca gelecekmiş konferansı varmış gidelim, o atmosfere girelim VE çocuklarımız görsün kulağımıza güzel şeyler girsin. O enerjiyle kalplerimiz harekete geçer diyor adamda zerre heyecan uyanmıyor ve hiç gidesim yok diyor.

-Adam sigara içmiyor ama nargile içiyor çocuklar baba tütünü hazırlarken görüyor, kadın, bu mekruh şeyin evimde olmasından razı değilim sokma evimize, çocuklar görmesin sen Müslüman bir babasın ne olur diyor, adam bana karışma deyip işin içinden çıkıveriyor.

-Adam sinirlendiği her anda karısına kötü, argo kelimeler ve küfürler kullanıyor kadın bu benim sınırım ve hassas noktam bana bunları deme diyor. Çocukların yanında hiç deme diyor. Adam o zaman dedirtmeyeceksin diyor ve devam ediyor ilerleyen süreçlerde de.

Bu bahsettiğim aileler sözde geleneksel İslami anlayışta olan aileler değil hocam. Sözde bilinçli aileler.

Hepsi gepegençler öte yandan.

Hep beylerden örnek verdim ama ben feminist falan değilim, hem öyle olup hem mü’min nasıl oluruz zaten Allah muhafaza.

Yuvayı dişi kuş falan yapmıyormuş ben onu anladım, kavvam erkekler yapıyormuş. Aile ve ümmet davasını sırtlanan yiğit erkekler yapıyormuş.

Son okçular tepemizde elimizden nerdeyse gitti, içim acıyor ve ümitsizlik vuku buluyor.

Hocam Allah için bir şeyler yapın hatırı sayılır hocalarımızla. Psikoloji ilminde itidali yakalamış Allah’ı bilen Allah’ı seven uzmanlarla birleşin ve şu işe bir el atın ne olur. Size bunları demek benim haddim değil belki ama tükendik.

Ne geliyorsa bu ailelerin başına Allah’ı, kendini tanımaya üşenen, davayı anlayamamış yüklenememiş, yanlış yetiştirilme hallerinden kurtulmak istemeyen, travmalarını hayatına soktuğu herkese yaşatmaktan mahcup olmayan insanlar yüzünden geliyor.

Küffarın elindeki bir kadını kurtarmak için yola çıkan Mutasımlar artık bizlere de mi lazım ki küffarın ahlakı neredeyse karakterlere sirayet etmiş durumda.

Ne aile kaldı hocam ne insan kaldı ortada ne de evliliğin en başındaki görüşmelerde tarafların dilinde dönüp duran hayali kurulan güzel tertemiz bir nesil kaldı ortada.

Ne aklıselimlik kaldı ne kalbiselim insan. Ne dua etmeye isteğimiz ne de hevesimiz kaldı. İmanlarımızın gitmesinden korkuyoruz artık.

Rabbimiz bizi korusun, ayaklarımızı ve kalplerimizi sabit kılsın dini üzere.

CEVAP: Bundan da beteri olabilir hatta dünya yıkılabilir ama sen ve ben elimizdeki fidanı dikmekle yükümlü değil miyiz? Kimse kalmadı ise sen ve ben yaşamıyor muyuz? Matem ibadet değildir ama gayret ibadettir. Umut ibadettir. Bir dakikayı değerlendirmek ibadettir. İbadeti yapmaya devam et.

 

 

Nureddin YILDIZ

Facebook

Twitter

Instagram

YouTube

Kaynak: Fetva Meclisi

Categories:

Comments are closed