SORU: Selamünaleyküm hocam. Sizinle bir konuyu konuşmak istiyorum. Ben yaklaşık 2 yıl öncesine kadar bir bataklıkta idim. Ne namaz, ne oruç, din adına hiç bir şey yapmadan yaşayan bir parazit gibiydim. Bir gençle tanıştım takvalı ve hayâlı bir genç sevdi beni bende onu sevdim. O benim tövbe etmeme neden oldu. Şimdi 2 yıldır namaz kılan, geceleri Yasin okumadan yatmayan, örtünmesine ramak kalmış bir bayanım. Fakat benim geçmişimi araştırdı ve öğrendi. Onu oyalandığımı ve kullandığımı düşünüyor. Seviyor beni istiyorda ama kafamdaki soru işaretleri bitmiyor diyor ve soğudu benden. Ben seni tanımıyorum sen hiçte iyi biri değilmişsin diyor. Son zamanlarda çok sık tartışır olduk. Ben tabiri yanlış olacak ama onun deyimiyle söylüyorum koklanmamış gül isterim diyor. Ama benide bırakmak istemediğini bırakırsa daha kötü olacağımı Allaha sığınmam gerektiğini söylüyor ama öyle bir an oluyorki en ufak bir mevzuda biz yeniden tartışmaya başlıyoruz. Çoğu zaman aramız iyi oluyor. Ben seni böyle kabul edeyim diyor ama kafası hep karışık. Ben senin hakkında hiçbir şey bilmiyorum diyor. Seviyor ama hep bir şüphesi ve soğukluğu var. Benim sorum şudur hocam; evleneceğim kişiye kendimi yani bu geçmişi anlatmam doğru mudur? Anlatmazsam sanki hayatım bir yalan üzerine kurulu olacakmış gibi sanki ibadetlerimde samimiyet olmayacakmış gibi geliyor ama bir yandanda onu üzmek istemiyorum. Onunla bir aile olacağımızı biliyorum. Ben dinim adına çoğu şeyi ondan öğrendim sorun neyse tövbemden önce kalsın istiyorum fakat ikilemdeyim. Lütfen bana bir yol gösterin. Sevgilerimle Allaha emanet olunuz.
CEVAP: Selamünaleyküm. Geçmişinizden istiğfar etti ve o hayatı terk etti iseniz, insanları o işlere şahit tutmanız gerekmez. Koklanmış veya koklanmamış, sizi olduğunuz gibi kabul eden biri ile evlenin. Bu noktadan sonra da o kişi ile evlenmeniz çok da iyi bir evlilik olmayacaktır. Geçmişinizi üstü kapalı ifadelerle anlatın, insanları karanlık işlerin şahidi yapmayın.
Comments are closed