Soru: Selamun aleykum hocam. Allah’ın izniyle kıblegâh bir yuva için adım atmış bulunuyoruz. Zorlandığımız meseleler var. Nişan alışverişi, ev eşyası gibi konularda nasıl dengeyi sağlayacağımız konusunda sizin görüşünüzü almak istiyoruz. Bir genç kız çeyiz konusunda dengeyi nasıl sağlamalı? Bir örtü yetecekken, süslü örtü alınmalı mıdır? Normal bir yüzük yetecekken daha güzeline iki kat ücret ödenmeli mi? Hem İslami hassasiyetlerimiz hem ailelerin gönül rızası hem örfler konusunda nasıl denge sağlamalıyız? Kına gecesi için helal dairede bayanlar nasıl bir organize yapmalı? İlahilerin, skeçlerin olduğu bir program olabilir dedik ama hem nişanı hem düğünü böyle yapacağımız için hanımların kendi aralarında eğlenemeyeceklerini düşündük. Nikah olmadığı için görüşmelerimizde nasıl bir ölçü olmalı? Ayda bir, kalabalık mekanlarda üçüncü şahıs olmadan edep sınırları içerisinde görüşme olabilir mi? (Bu görüşmeler keyfi olmanın ötesinde, iki tarafın birbirine ısınabilmesi için önemli. Kalpler tam ısınmadan, İslami karakter düşünülerek kabul edildiği için.) Tavsiyelerinize ihtiyacımız var. Selametle.
Cevap: Selamünaleyküm. Hanımların hayattan ve evlilikten ne anladıklarına bağlı bir cevap vermem gerekiyor size. Bu dünya, ‘bildiği sureleri bana öğretsin yeter’ diyen hanımlar da gördü. Mobilya mağazasını evine taşıtmadan masaya oturmayan hanımlar da görüyor. Ortasını herkesin imanı ve hayattan ne beklediği bulabilir. Kına gecesinin dini bir boyutu yoktur; sıradan bir toplantı hükmündedir. Bu tür toplantıların ilahiler ve benzeri şeylerle renklendirilmesi gerekmez. Hatta Kur’an tilaveti bile anlamını ifade etmemektedir; yapılmaması daha uygun düşer. Tanışma, ikram ve dua ile biten bir toplantı daha seviyelidir. Nikâh akdi olmadan yalnız kalmanın tehlikesini göze almak doğru değildir. Muhakkak üçüncü bir şahsın beraberinde bulunmak gerekiyor. İyi niyet yeterli değildir. Allah’a emanet olun.
Kaynak: Fetva Meclisi
Comments are closed