Erteleme âhdini, kapı ardında dünya,
İlle de “Yarın” diyen, helak oldu gördün ya.
İsterse sana İblis, fani zevkler göstersin,
Hesap vakti gelince toprak olmak istersin!

Dünya: Oyun, eğlence; telaşından vurma dem
Pişman isen başını taştan taşa vur madem.
“Bir karış toprak daha” bu mudur tek hayalin
Ne olacak kardeşim, düşün senin bu hâlin

Sana Merhem verilmiş deva olan her derde
Merhem ki dostlarını haykıracak mahşerde!
Verilen emanete, mukaddesatı doku
“İKRA!” bir rica değil; oku Müslüman, oku!

Göklerde anılırsın Rabbi’ni anmakla,
Akıl mı derim Ya Rab, Sen’i bulmayan akla!
Bir mızrak yaklaşacak kâinatın güneşi,
Bir gün ki görülmedi bir benzeri bir eşi!

Ayet ayet Rabbin, seni uyarmıştı lâkin,
Dünya vardı gönlünde, almıyordu idrakin!
Rükû ile törpüle, varlığındaki “ben”i,
Son nefes meçhul sana, geciktirme tevbeni!

Mükâfatı “Sonsuzluk”, gösterilen direncin,
Yeri Arş’ın gölgesi, şu hür yürekli gencin!
Haydi, gücün yeterse buna denk bir destan bul,
Mücahide menzil olur, Medine’den İstanbul!

Habibi’nin yolundan gitmek ister Abdullah,
Canlar sana feda “Lebbeyke Ya Resûlullah!”

 

ElifElif Dergisi – Sizden Gelenler / Abdullah Furkan

Categories:

Comments are closed